29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ BALIKESİR ŞUBESİ KURULDU

Nilgün KAYA

Geçen sene kurulan, ancak salgın nedeniyle olağan genel kurulunu Haziran ayında yapan 29 Ekim Kadınları Derneği’nin Balıkesir Şubesi kuruldu.

Türkiye’nin dört bir yanından 90 kadın kurucu üye tarafından 26 Ekim 2020 tarihinde kurulan, 45 il ve ilçede şube kuruluş hazırlıkları tamamlayan 29 Ekim Kadınları Derneği, 1 Eylül Dünya Barış gününde Balıkesir Şubesi kuruluş çalışmalarını tamamladı.

Hedefini; tüm Türkiye’de örgütlenmek olarak açıklayan 29 Ekim Kadınları Derneği Balıkesir Şubesi Kurucu Kurulu; Seval Bozkurt (Başkan), Zekiye Uçar (Yazman), Sibel Buzkır (Sayman), Ayhan Türker (Örgütlenme, tanıtım ve basın yayın halkla ilişkiler ve sosyal medya işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi), Nursen Bolak (Fon ve kaynak oluşturmadan sorumlu yönetim kurulu üyesi), Renin Dilek Tan ve Kezban Çuhadar (Kurucu üyeler)

Yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada Başkan Seval Bozkurt, ” Derneğimizin amacı; dünya ve ülkemiz kadın hareketinin ve Cumhuriyet Devrimlerinin kadının toplumsal yaşama eşit katılımı için açtığı yolu izleyerek genelde insan hakları, özelde kadının insan haklarını savunmak, geliştirmek, toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci yaratmak, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin gereklerine uygun olarak, yasal planda ve yaşamın içinde (ev – okul – iş – sosyal – siyasal alanda) kadınların statüsünü yükseltmek, kadın ve çocukların her türlü şiddetten korunması için çalışmaktır.”

Derneğimiz, kadının insan hakları mücadelesinin, aynı zamanda demokrasi ve laiklik mücadelesi olduğunun bilinci ile; eğitim, hukuk, bireysel ve toplumsal sağlık, emekçiler ve emek örgütleri, üretim, girişimcilik ve kooperatifçilik, sanat ve sosyal etkinlikler alanlarında çalışmalar yapacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde halkımızın en değerli kazanımı olan Cumhuriyetin ilanının, biz kadınlar için de haklarımızın elde edilişinin ilk basmağı olduğunun bilinciyle bugün geldiğimiz noktada kısaca şunları gözlemliyoruz:

İlk imzacılarından olduğumuz İstanbul Sözleşmesinden imza çekilmesi, 6284 sayılı yasada var olan hakların ailenin temel taşlarını oynattığı yönünde yapılan olumsuz açıklamalar, kadın cinayetlerinin hala sıradan bir adli vaka olarak görülmesi, cinsel istismarı yapanın değil, istismara uğrayanın sorgulanması, tecavüzcünün evlilikle aklanmaya çalışılması gibi örnekler, iktidarın, kadına yaşam alanı olarak evini işaret ettiğini ve erkek egemen yapı karşısında kadının hak aramadan baş eğmesini beklediğini gösteriyor..

Meclis’ten kabineye, yargıdan meslek örgütlerine, üniversitelerden yerel yönetimlere kadar karar alma mekanizmalarındaki kadın erkek temsiliyetini incelersek parlamentoda kadınların temsil oranı yüzde 17,29! Belediye başkanlığında ise kadının adı yok, kadın temsil oranı yüzde 1.5! Kadın muhtarların oranı ise yüzde 2,14. 50 bin 157 muhtarın sadece 1071’i kadın .Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyıla giderken, giderek gericileşen iktidar politikaları ile eğitim sistemimizden, hukuk sistemimize kazanılmış tüm hakları geriye çekerek, kadını-erkeği ile hepimiz için nefes alınamaz bir ortam yaratmıştır. Gerçekleri söylemenin “suç” sayıldığı günümüzde, susmayan ve haklarını kuvvetle arayan kadın örgütleri arasıpnda yeni bir soluk olmak için örgütlenmiş bulunuyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında 150 ülke arasında 130. sırada olduğumuz, on kadından ancak üçünün istihdama katılabildiği, sosyal güvencesiz çalışma koşullarının en çok kadınlara reva görüldüğü, ekonomik ve fiziksel şiddetin kadın yoksulluğunu iki kat arttırdığı bu karanlık tabloyu elbette değiştireceğiz.

Eşitlikçi ve adil bir düzen içinde, yaşam hakkımız için, bilimsel ve laik bir eğitim için, evde , okulda, işte, sokakta, siyasette eşit haklar için, yurttaşlık haklarımızı eksiksiz kullanabilmek için 1923’ün aydınlanma geleneğine sahip çıkmak için güçIerimizi birleştiriyoruz.

Derneğimize, yüz yılı aşkın kadın mücadelesini sürdürmek üzere, çalışmalara omuz vermek isteyen Balıkesir’deki tüm kız kardeşlerimizi davet ediyoruz. Kadınların gücüne güveniyoruz. Yalnız olmadığımızı da biliyoruz. Tüm çalışmalarımızı, benzer amaçlı demokratik kitle örgütleri, platformlar ve meslek örgütleriyle işbirliği ve dayanışma içinde gerçekleştireceğiz.” Dedi.