SORU/YORUM; Ayvalık’ın eğitim mirası-mübadil çocuklarının okuluna özel anma sergisi

Nilgün KAYA

Ayvalık ‘ta 100 yıl önce, mübadil çocuklarına eğitim vermek için kurulan Cumhuriyet ilk okulu ve aynı yapının geçmişi 1800’lere uzanan Ayvalık (Kydonia) Akademisi’ne uzanan kökleri, bir sergi ile hatırlatıldı.

Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi ile Ayvalık’a gelen mübadillerin çocuklarına eğitim amaçlı, 1924 yılında, ‘Zükur Numune İptidasi’ adıyla, yaşamını savaş yetimlerinin eğitimine adayan Kazım Karabekir tarafından açılan, Ayvalık Cumhuriyet Okulu, uzun yıllar eğitim kurumu olarak hizmet verdikten sonra 2021 yılında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmıştı.

Fotoğraf Nilgün Kaya

Üzerinde polis merkezi inşaatı yapılmak istenen okul arazisinde, Ayvalık’ın eğitim tarihinde bir başka önemli değer olan ve geçmişi 1800’lere uzanan Ayvalık (Kydonia) Akademisi’nin duvar, sütun kalıntılarının olması başta Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi olmak üzere sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi, süreç içerisinde polis merkezi inşaatı durdurularak Cumhuriyet Okulu’nun bulunduğu parsel Balıkesir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 27 Mart 2024 tarihli kararı ile birinci dereceden ‘’Korunması Gereken Taşınmaz ve Kültür Varlığı’’ ilan edildi.

 

Ayvalık ‘ın eğitim tarihindeki 220 yıllık bir hikaye, okulun 100. yıl mezunlarının görsel-yazılı bilgi ve belge katkılarıyla düzenlenen bir bellek sergisine dönüştürüldü. Sergiyi hazırlayan Yüksek Mimar Haluk Aysu, Araştırmacı Damien Dessane, serginin küratörü Zeynep Kazancıgil ve Sergiye destek veren Ayvalık Ayazması Derneği’nden Esra Başak ile 220 yaşında bir eğitim kurumunun önemi ve tarihsel süreçte geçirmiş olduğu yapısal ve işlevsel değişimin hikâyesi niteliğindeki sergi hakkında konuştuk.

Nilgün KAYA – Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Sergi Salonu’nda 6 Nisan’da açılan ve 6 ay süreyle görülebilecek bu interaktif serginin amacını nasıl tanımlarsınız?

Yüksek Mimar Haluk AYSU-“Cumhuriyet Okulu ile ilgili son gelişmeleri hepimiz izledik. Ayvalık tarihinde önemli bir yer tutan okul yapısının kronolojik evrelerini sergide bulacaksınız. Son aylarda koruma kazısıyla temel izleri üzerinden somut olarak belgeleyebildiğimiz tarihi yapı 1974-75 te tamamen yıkılarak yerine betonarme okul yapısı inşa edilmişti. Okulda eğitim görenlerin özlemle andığı neo-klasik tarzda, dor sütunlu, revaklı mimarisi anılarda ve fotoğraflarda kalmıştı. Dönemin anlayışı ile inşa edilen betonarme okul ise 2021’de deprem standartlarına uygun olmadığı için yıkıldı. 2023’te alanda bir başka betonarme yapı inşaatı başlatılırken, tarihsel mirasa duyarlı kişi ve kurumlar sayesinde yeni bir yanlıştan dönülmüştür. Esasen hem somut hem de somut olmayan tarihsel miras özellikleri taşıyan Cumhuriyet okulumuz, benzer dönemde Ayvalık mimari mirasına armağan Yorgola Han veya Küçük Han gibi bugün gururla kente hizmet veren yapılardan biriydi. Yapı ayrıca Sakarya Mahallesi’nin eğitim, kültür ve sanat ağırlıklı mahalle kimliğinin de sembollerindendi. Bu aşamada Cumhuriyet Okulu alanı temel kalıntıları bulgusuyla Balıkesir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından korunması gerekli 1. Derecede taşınmaz kültür varlığı olarak tescillendi. Yetkili kurumların ve kent ahalisinin yapmaya değer bulması durumunda bu kültür varlığımızın eldeki somut verilerle yeniden inşası gündeme gelecektir. Bu sergi kente ata mirası olan yapının değerini gündeme getirmek amacıyla hazırlanmıştır.”

Nilgün KAYA – Cumhuriyet Okulu artık yok. Kentin eğitim tarihi açısından önemli bir okul ve aynı yerde yüzyıl önce yapılan Akademi konusunda araştırmalarınız var. Sizin için böyle tarihi yapılar nasıl bir simge olabilir ? Korunmaları kente nasıl hizmet edebilir?

Damien DESSANE-“Bir yabancı olarak, Ayvalık’ı ve özellikle Cumhuriyet Okulu’nu müthiş prestijli bir miras olarak görüyorum. Bu anlamda Paris’in Eyfel kulesi ile paralellik kurulabilir Eyfel kulesi 1889 anten kulesi olarak inşa edildi. İşlevi bittiğinde kimileri strüktürü hurdacıya vermek istemişti. Bugün Eyfel kulesiz bir Paris düşünebilir misiniz? Kent kimliği, turizm ve kültür için ne kadar önemli olduğu tartışılmaz. Cumhuriyet Okulu bir Eyfel sembolü olamadı ama İyi ki mimar Haluk Aysu’nun restitüsyonları, Zeynep Kazancıgil’in videoları ve Ayazma Derneği’nin filantropik miras koruma çalışmaları var ve bu sergi ile bize bir vizyon sunuyorlar.

Trablusgarp’tan Istiklâl’e Türkiye Cumhuriyeti’nin kahramanları Atatürk ve Kazım Karabekir yıllar süren savaşların ardından barış fikrini yerleştirmek istediler. Atatürk’ün: “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözünü asla unutmuyoruz. Barış yolu eğitim, kültür ve bilimden geçiyor. Atatürk “Benim manevi mirasım bilim ve akıldır”, demişti ve bunun için eğitime ihtiyaç var. UNESCO, ikinci dünya savaşından sonra, 1947 de, barışı güçlendirmek amacıyla eğitim, bilim ve kültür yoluyla milletler arası diyaloğu güçlendirmek için kuruldu. Atatürk’ün ve UNESCO’nun ilkeleri benzerlik gösteriyor ve Ayvalık’ın Cumhuriyet Okulu bu idealleri simgeliyor. Çocuklarımız, torunlarımız için barış, istihdam, bilim, eğitim ve kültür istiyoruz. Kültür, eğitim ve bilimin gelişmesi için ise tarihi miraslarımızı ve arşivlerimizi korumamız gerekir. Eyfel Kulesi’ni hurdacılara teslim etmeyelim!”

 

Nilgün KAYA – Serginin hazırlık süreci nasıl oldu? İnteraktif sergi düşünceleri anlatmak için yeterli oldu mu? Bu konuyla ilgili başka çalışma planlanıyor mu?

Zeynep KAZANCIGİL-“Ayvalık Ayazması Derneğinin bir üyesi olarak öncelikle Haluk Aysu’ya ve Damien Dessane’a, Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Sergi mekanında gerçekleştirdikleri bu güzel sergi için teşekkür ederim. Sergi hazırlıklarının son aşamasında konuya dahil oldum. Haluk Bey ve Damien Dessane ile yaptığımız görüşmeler sonucu sergiyi kısa bir filmle desteklemeye karar verdik. Ayvalık’ta yaşayan Melodi Sayip kurguyu üstlendi, Alper Erboz filmin asistanlığını yaptı. Cumhuriyet Okulu mezunları ile röportajlar yapma fikri doğdu. Okulun ilk halinde ve sonraki dönemlerinde okumuş mezunları ve eğitimcileri araştırıp röportajlar yapmaya başladık. Birbirinden ilginç anılar dinledik. Okulun tarihi binasından ilk yıkılışına, eğitiminden, hocalarına değin hikayelerle karşılaştık. Bu arada benim annem de bu okulun ilk mezunlarından. Kendisi 1926 doğumlu. Mübadele sonrası Cumhuriyet Okulunun ilk öğrencilerinden olmuş. Bize hep kendisini çok etkilemiş olan o muhteşem tarihi binayı anlatırdı. Röportajlar sürerken, serginin devamında Cumhuriyet Okulu hakkında bir belgesel de hazırlama fikri doğdu. Ayvalık Tabiat Platformunun öncülüğünde başlayan, kent tarihi için büyük değeri olan bu mekanın kent hafızasına geri kazandırılması da cevaplanması gereken sorulardan birisi. Haziran ayına tamamlanacak belgeselimizin sunumunu bu mekanda ne tür bir kültürel oluşum yapılabilir? sorusuna cevap arayan bir panel halinde yapmak en büyük arzumuz. Sergi hazırlığı sürecinde ve şimdi çekimleri yeni başlayan belgesel sürecinde, Ayvalık üzerine araştırma yapan, bilgi toplayan, bizlerle kişisel arşivlerini paylaşan Müjdat Soylu, Taylan Köken (Ayev), Kaan Köksal, Berrin Akın, Faruk Ergelen, Salim Kaptan, Serdar Yazgan, Fatih Kurunaz(Unesco) ve daha bir çok katılımcının desteği ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Haziran ayına kadar yapacağımız çekim sürecinde Cumhuriyet Okulunda okumuş veya eğitimci olarak görev yapmış Ayvalıklıların da projeye anılarıyla ve fotoğraflarıyla katılmasını çok isteriz. Böylece el birliği ile tarihi mirasımıza sahip çıkabiliriz.”

Nilgün KAYA – Sergiye destek veren Ayvalık Ayazması Derneği, okul arazisine inşaat sürecinde itirazda bulunmuştu. O süreçten bahseder misiniz?

Esra BAŞAK- “Ayvalık Ayazması Derneği 2018 senesinde Panagia Phaneromeni yani tarihi ayazma binasının restore edilmesini sağlayan bireysel ve kurumsal destekleri mobilize etmek üzere kuruldu. Derneğin amacı sadece bu özel yapının değil, Ayvalık’taki kültürel ve tarihi miras bütününün anlanması, içselleştirilmesi ve korunması diyebiliriz. Ayvalık Ayazması Derneği 2023 senesinde Ayvalık’taki diğer sivil girişimlerle birlikte, Cumhuriyet İlkokulu ve daha öncesinde Ayvalık Akademisi ve Jimnasiumunu oluşturan mekana yapılan betonarme müdahaleye itiraz etmişti. Ne yazık ki kent tarihi ve hafızası Ayvalık’ta sık sık erozyona uğruyor ve ikonik bazı mekan ve yapılar elimizden kayıp gidiyor. Nesilden nesile bu hafızanın sağlıklı bir şekilde aktarılmasını temin edebilecek, kalıcı belge ve arşivlere ev sahipliği yapabilecek bir mekana duyulan ihtiyaç Ayvalık UNESCO adaylığı kapsamında yapılan arama ve SWOT analizi toplantılarında da çokça dile getirilmişti.

Cumhuriyet okulu ve Ayvalık Akademisi/Jimnasiumu iki yüz yıldan daha fazla bir süre boyunca eğitim hizmeti vermiş bir yapıydı. Kaliteli eğitime daima önem verilmiş olan Ayvalık’ta bu mekanın yine eğitim ve kent belleğini canlı tutacak amaçlarla kullanılmasını umuyoruz. Dernek olarak Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Sergisinde yürüttüğümüz eğitim programında Ayvalık’ın somut ve soyut miras unsurlarına yer verdik; bu eğitimleri önemsiyoruz. Sergi fikrini ortaya atan ve geliştiren sevgili Haluk Aysu ve Damien Dessane’a emekleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayvalık Belediyesine de sergiye katkıları için teşekkür ediyoruz.”