“FİNANSAL SPEKÜLATİF HAREKETLERİN VERGİLENDİRİLMESİYLE KAYNAK YARATILABİLİR”

Nilgün KAYA

Ekonomi Söyleşileri konuğu olarak Ayvalık’a gelen Bilkent Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı ve Cumhuriyet Gazetesi ekonomi yazarı Prof. Dr. Erinç Yeldan Türkiye’deki iktisadi durumu değerlendirdi.

Sanata ve Eğitime Destek Derneği’nde 13 Haziran günü düzenlenen söyleşide Prof. Dr. Yeldan,  Ülke ekonomik krize mi giriyor?, dövizin artışı neden önlenemiyor? Ve ekonomideki temel sorunlar neler? Sorularına yanıt verdi. Yeldan’ın konuşmasından satır başları şöyle;  “Uzun vade kolay. Eğitim ve sanayiye yatırımlarımızın yönünü çevirmemiz lazım. Bu ey müteşebbis insanlar gidin eğitime yatırım yapın ile olmuyor. Teşvik vererek te olmuyor. Bunu da gördük. 6 bölgeye ayrıldı ama gene yatırımlar dönüp dolaşıyor İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Bursa bölgesinde oluyor. Hatta doğu batı hattını çizerseniz ortadaki Türkiye, ‘zengin Türkiye’, Doğudaki Türkiye,  sürekli yaratan sürekli üreten koşullar oluşturuyor. Buradan ucuz işgücü sağlanıyor. Mevsimlik, göçmen, ‘ne iş olsa yaparım’ kent çevrelerindeki şehir ekonomisinde her işi yapan ucuz iş gücü sağlanıyor. Formal, örgütlü sendikalı işçinin üzerinde baskı yaratıyor, onların da maaşlarını aşağı çekiyor. Dolayısıyla sürekli Demokles’in kılıcı gibi Türkiye’yi enformal, taşeronlaştırılmış, güvencesizleştirilmiş bir iş gücü piyasasına mahkûm ediyor. Bu resmin hızla çevrilmesi için Ankara’nın doğusuna kamu öncülüğünde KİT hamlesinin başlatılması lazım. Hiç politik ön yargıya kapılmadan, devlet girişimci olacak. Nasıl 1923 ‘ler Türkiye’sinde Sümerbank, Şeker Fabrikaları, kâğıt gibi o dönemin öncü sektörleri gibi şimdi öncü sektörleri bilişim, telekominikasyon, tarıma dayalı sanayiler, bunlar yüksek ölçekte sabit sermaye gerektiren riskli, dolayısıyla özel sektörün garanti almadan girmediği sektörler. Kamunun bu anlamda öncü olması lazım. Türkiye’nin uzun vadede yatırım ve büyüme stratejisini bu sektörlere dayandırması lazım. Bunlar için kaynak nereden gelecek? En iyi kaynaklardan biri finansal spekülatif hareketlerin vergilendirilmesi. Her bir dolarlık finansal işlem yapıldığı vakit binde bir oranında vergi alınabilir. Türkiye’ye gelen veya girip çıkmakta olan bu tür finansal sermaye girişlerinin miktarı kabaca 200 ile 250 milyar dolar arasında değişiyor. Para geliyor Pazartesi günü, Çarşamba, Perşembe çıkıyor. Bir hafta kalıyor gidiyor, bir ay geliyor gidiyor. Yıllık 250 miyar doların hiç olmazsa yarısı gelse bunda da binde bir vergi kesseniz en azından 10 miyar dolarlık kaynak demek. Hissettirmeden piyasa yanlısı vergi. Finansal sistemde kısa vadeli sıcak para akımlarını uzun vadeye yayacak ek vergi ve teşvik sistemi kurgulanabilir bu hemen yarın akşam saat 21.00’a kadar yapılabilecek bir şey” dedi.