” İNSANCA YAŞAM İÇİN ZAMLAR GERİ ALINSIN, ÜCRETLER ARTTIRILSIN”

Nilgün KAYA

Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen Ayvalık Demokrasi Platformu, ‘halkın gerceklerinden kopanlara, halkın gerçek ekonomisini ve yasam şartlarını bir kez daha hatırlatmak istediklerini’ belirterek,  “İnsanca yaşam için zamlar geri alınsın, ücretler artırılsın” dedi.

Yapılan açıklamada, “Aşık Mahsuni Şerif’in dediği gibi yiğidin kuru soğana muhtaç bırakıldığı günlerden geçiyoruz. İtibardan tasarruf olmaz diyerek saraylarında şatafat içinde yaşayanlar maalesef halkın gerçek gündeminden kopmuş durumdalar. Kışlık yazlık saraylar inşa edilirken, makam arabalarıyla, uçak filolarıyla halkın vergileri çarçur edilirken memurların, işçilerin, emeklilerin itibarları hiçe sayılıyor. Uçuşa geçtiği , şahlandığı söylenen ekonomiden halkın payına sefaletten başka bir şey düşmüyor. Doğrudur. Birilerinin ekonomileri şahlanıyor olabilir ancak kesin olan şey bu kişiler çalışanlar, çiftçiler değil, emekliler değil, işsizlerse hiç değil. 5, 10 yerden maaş alanlar , bal tutan parmaklarını yalayanlar halka tasarruf öneriyor, porsiyon küçültme tavsiyesinde bulunuyor. Oysa halkın ne tasarruf yapacak parası ne de küçültecek porsiyonu var. Halkın porsiyonu hiç olmadığı kadar küçük ve küçülmeye de devam ediyor. Şahlandığı söylenen ekonomide halka patates soğan törenle dağıtılıyor. Verilen bir çuval patatesle onlarca fotoğraf çekilip paylaşılıyor. Şahlandığı söylenilen ekonomide halkın kuru ekmeğe muhtaç olduğu itiraf edilircesine askıda ekmek kampanyaları düzenleniyor. Elektriğe yüzde 15 zam yapıldıktan bir hafta sonra çalışan ve emeklilere yüzde 8 zam yapılıyor. Tüik, enflasyon açıklamak yerine adeta gerçek enflasyonu gizlemekle görevlendirilmiş gibi çalışıyor. Yandaş medya halkın gerçek durumunu göstermektense iktidarın çizdiği pembe tablonun reklamını yapıyor. Havuz medyası ülkenin gerçek halini görmese de, göstermese de halkımız markete, pazara gittiğinde ülkenin gerçek ekonomisini görüyor. Ve hiç de anlatıldığı gibi olmadığını, Tüik enflasyonu ile pazarın enflasyonunun birbirini tutmadığına şahit oluyor. Memur ve emeklilere verilen yüzde 8 gibi komik bir artış daha cebine girmeden eriyor. İktidar adeta kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alıyor. 2021 Temmuz ayına kadar her ay yüzde 1 zamlanan doğalgaz, zamlar yetmemiş olacak ki Temmuz ayı itibariyle yüzde 12 zamlandı. Ayrıca zamlanan bir diğer şey ise yüzde 15 zam ile elektrik oldu. Elektiriğe son 3 buçuk yılda gelen zam oranı ise yüzde 122 olmuş durumda. 1 Temmuz itibariyle işten atma yasağı kalktı. Bu, ücretsiz izne gönderilen 2 buçuk milyonu aşkın işçinin büyük bölümünün işsizliğin kucağına atılacağı anlamına geliyor. İşsizliğin rekorlar kırdığı bir ülkede emekçiler yoksullukla boğuşurken temel tüketim ürünlerine gelen bu zamlarla bir kuru ekmeğe muhtaç hale gelmişken, pazar tezgahlarına ‘çıkma var mı’ diye sorarken, elektrik ve doğalgaza gelen zam emekçilere artık ‘nefes bile almayın’ demektir. Ücretlere gelen zamlar 6 ay dolmadan enflasyon karşısında eridi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 yıl önce ekonominin toparlanma müjdesini veriyordu. Krize ve salgına rağmen otomotiv sektöründen petro-kimyaya, oradan gıda tekellerine bankalara kadar hemen hepsi üretim rekorları ve kâr rekorları kırdı. Halkın yoksullaşması artarken, sermayedarlar zenginliklerine zenginlik katıyor. Tüm bunlara rağmen vatandaştan toplanan vergiler patronlara teşvik olarak dağıtıldı. İşsizlik fonu hükümetin desteği ile patronlar tarafından yağmalandı.

Yoksulluğu ve açlığı reva gören bu anlayışın, bu iktidarın vatandaşa sunabileceği tek şey yine daha fazla açlık, daha fazla yoksulluktan başka birşey olmayacaktır. Yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tasarruf çağrısı yapılıyor ama Cumhurbaşkanı’nın ve Saray’ın harcamaları bu genelgenin dışında tutuluyor. Öyle ki Saray’ın aylık elektrik harcaması 1 milyon lirayı aşıyor. Yine Saray’ın günlük doğalgaz kullanımı 20 bin lirayı aşıyor. Pandemi öncesi sayıştay raporlarına göre Saray’ın günlük harcaması 4.5 milyon liraydı.

Aslında tüm bunlar salgın döneminde dünyanın yurttaşlarına en az yardım yapan üç ülkesinden biri olan Türkiye’deki durumu açıklıyor. 2020 yılında 4 milyona yakın elektrik faturası vatandaşlar tarafından ödenemedi, abonelerin elektriği kesildi. Yine 2020 yılında vatandaşın ödeyemediği doğalgaz faturaların toplam tutarı 100 milyon lirayı aşmış durumda. Son yapılan zamlar artık bırakın tasarruf etmeyi, nefes alamaz hale gelmemize sebep olacaktır. Unutmayalım elektrik ve doğalgaza yapılan bu zamlar domino etkisi ile temel tüketim maddelerine gelecek olan zamların da habercisidir.

Tek adam tek parti iktidarı ekonomi politikasının bedelini, krizin faturasını bu zamlarla bir kez daha vatandaşa kesmek istiyor. Tek parti iktidarının önceliği itibarları, sermaye sınıfı ve yandaşlarıdır. Bu sıralamada işçiler, emekçilerin sorun ve sıkıntıları yoktur. Tek çözümleri emekçilerin sırtına daha fazla yük bindirmektir. Buradan bir kez daha söylüyoruz; bu zamlarla yaşam çekilmez hale gelmiştir. İnsanca bir yaşam için zamlar geri çekilmelidir.

• Temel tüketim maddelerine gelen zamlar geri çekilmeli ve yeni zamlar yapılmamalıdır.

• İşçi ve emekçilerin, emeklilerin enflasyon karşısında eriyen ücretlerinde ve maaşlarında iyileştirmeler yapılmalıdır. Ek zam ile ücretler yükseltilmelidir.

• Asgari ücret yılda değil 6 ayda bir zamlanmalı ve vergiden muaf tutulmalıdır.

Bu talepler etrafında işçi ve emekçileri zamlara karşı sesini yükseltmeye, insanca çalışma ve insanca bir yaşam için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Eğer gerçekten bir itibardan söz edilecekse bu halkın itibarı olmalıdır. Bir ülkenin itibarı bin odalı saraylarla , makam arabalarıyla, şatafatla değil halkın yaşam koşullarıyla ölçülür. Halka reva görülen bu şartlar değişmediği sürece insanca yaşam mücadelemiz artarak devam edecektir.” Denildi.