“HEPİMİZ GEZİ’DEYDİK. HEPİMİZ GEZİCİYİZ”

Nilgün KAYA

Ayvalık Demokrasi Platformu,  Gezi direnişine ilişkin Taksim Dayanışması yürütücülerinin yargılandığı davanın görülen altıncı duruşması ile aynı günde yaptığı açıklamada, ‘Hepimiz Gezi’deydik. Hepimiz Geziciyiz. Karanlık gider gezi kalır. Gezi yargılanamaz’ mesajı verdi.

 Ayvalık Cumhuriyet Meydanı’nda 18 Şubat Salı günü yapılan açıklama, Sadettin Karabulut tarafından okundu.

Fotoğraf:Mehmet Dinç

Açıklamada, ‘27 Mayıs 2013 gecesi hukuksuz şekilde Gezi Parkı’nda bulunan ağaçların iş makineleri ile kaldırılması ve şiddet dolu polis saldırısı ile Gezi Parkı’nı ülkemiz ve dünya kamuoyunun gündemine taşıyan süreç başlamıştır. 9 Genç arkadaşımız devlet şiddetiyle katledilmiş, birçoğunun katilleri cezalandırılmamıştır. Hatta Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldürenlerden polis Gezi Davası’na “mağdur” sıfatıyla müdahil olmak istemiş ve mahkeme heyetince kabul edilmiştir. Taksim Dayanışması 100’ün çok üstünde bileşeni ile toplumun haklarını koruyan, savunan, emeğe, emekçilere, çevreye, doğaya, insan haklarına, kent hakkına, yaşam hakkına sahip çıkmak üzere yola çıkan bütün örgütlenmelerin ortak iradesinden meydana gelen bir oluşumdur; yani toplumun vicdanıdır, emeğe, yaşam hakkına saygıdır, insanca yaşama hakkının savunucusudur. Direniş, başladığı günden beri iktidar tarafından kriminalize edilmeye çalışılmıştır. Çapulcular, teröristler gibi söylemleri, soruşturma ve davalar takip etmiştir. Oysa toplumun, iktidarın veya sermayenin yaptığı projeleri beğenmemek, itiraz etmek, eleştirmek, reddetmek en doğal hakkıdır. Hele de bu projeler doğaya, kente, tarihe, kültüre, insan yaşamına zarar veriyorsa, bu projeleri yapanları uyarmak, toplumu bu projelerden korumak için mücadele etmek bırakın suç olmayı bir görev, bir sorumluluktur. Taksim Dayanışması ve direnişin parçası olan her kurum ve herkes bu görev ve sorumluluğu taşıyan toplumun ortak vicdanıdır.  Gezi Direnişini kriminalize etme amacıyla kurgulanmış olan ve bugün karar aşamasına gelmiş olan davanın 6. Duruşması bugün Silivri’de görülüyor.  AİHM kararına karşın halen tutuklu bulunan Osman Kavala, akademisyen Yiğit Aksakoğlu ile Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet, Şehir Plancıları Odası’ndan Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası avukatı Can Atalay’ın da aralarında olduğu 6 kişiye 15 ile 20 yıl arasında hapis isteniyor. FETÖ firarisi bir savcı tarafından 2014 yılında hazırlanan ve TMMOB üyelerinin 2015 yılında yargılanıp, beraat ettikleri iddianamenin aynısıyla yargılama yapılması yargı kurumlarının siyasallaşmasının en somut göstergelerinden birisidir. Bizler İstanbul’da doğan ve tüm ülkeye yayılan Gezi Direnişi’nin özneleriyiz. Gezi, bu davada yargılanan 16 kişiden de ibaret değildir. Gezi Biziz, bizler kentinin ve geleceğinin sahibi olduğunu hatırlatan; eşitlik, adalet, demokrasi, özgürlük talebiyle sokağa çıkan; iktidarın baskısına, hayat tarzına müdahalesine, kentleri ve doğayı hoyratça yağmalamasına itiraz eden milyonlarız. Hepimiz Gezi’deydik. Hepimiz Geziciyiz. Derinleşen ekonomik kriz, çaresizlikle yaygınlaşan intiharlar, savaş politikaları, hukukun siyasallaşması, seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesi, ekolojik yağma, beyaz Torosların yeniden devreye sokulması, kentsel talan devam ederken, tüm hak arama eylemlerinin ve girişimlerinin kriminalize edilmesi, iktidarın çaresizliğinin, sonuna yaklaştığının bir göstergesidir. Bu yüzden diyoruz ki, “Biz Geziciyiz Siz Gidici” Gezi direnişi onurumuzdur. Karanlık gider gezi kalır. Gezi’den hatırla bizi, her yıkımda karşına dikileceğiz! Katlettiğiniz gençlerimize, geleceğini çaldığınız insanlarımıza, doğaya sözümüz var: “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” diyenler olarak “Direnmeyi öğrendik kazanmayı da öğreneceğiz!” denildi.