İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BİR KEZ DAHA UYARDI;“TÜRKİYE’NİN İLK BOĞAZ KÖPRÜSÜNDE TAHRİBAT VE YIKILMA TEHLİKESİ ARTIYOR” 

Nilgün KAYA

Ayvalık’ta Lale ve Cunda (Ali Bey) Adalarını birleştiren ve ‘Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü’ olarak bilinen köprünün yıkılma tehlikesinin her geçen gün arttığını tespit eden İnşaat Mühendisleri Odası Ayvalık Temsilciliği, Ali Bey Adası’na karadan ulaşımı sağlayan tek köprü için acil çözüm üretilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Fotoğraf: Kadri KAYA

‘Koruyucu beton tabakasının kalmadığı, zemini ve ayaklarında yıpranma olduğu’ belirtilerek, bakım yapılması talebiyle dönemin Ayvalık Belediye Meclis üyesi Sema Ünver tarafından 2010 yılında meclis gündemine getirilen köprü ile ilgili 2012 yılında İnşaat Mühendisleri Odası Ayvalık Temsilciliği tarafından hazırlanan raporda köprünün alarm verdiği ortaya çıkmıştı. Köprüdeki tehlike Gazete Ayvalık sitemizde de defalarca gündeme getirildi.

“BURADA İLERLEMİŞ TAHRİBAT SÖZ KONUSU. TAHRİBAT ARTIYOR, YIKIM TEHLİKESİ DE”

Köprünün taşlarında ve her iki bağlantı noktasında oluşan çatlakların derinleştiğini, araç sayısındaki artış ve yüksek tonajlı araçların geçişine bağlı olarak tahribatın ve yıkım tehlikesinin arttığına işaret eden İnşaat Mühendisleri Odası Ayvalık Temsilciliği, hazırladığı teknik raporu Ayvalık Kaymakamlığı, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne göndererek uyarıda bulundu.

İnşaat Mühendisleri Odası Ayvalık Temsilciliği Yönetim Kurulunun hazırladığı raporda;

‘İlçemiz Alibey Adası ile Lale Adasını birbirine bağlayan;betonarme köprü içinişbu teknik rapor düzenlenmiştir. Yapılan araştırmada betonarme köprü inşası 1968-1970 yılları arasında Ayvalık Belediyesince inşaa edilip, hizmete açıldığı bilgisine ulaşılmıştır. Fakat; O dönemin arşivlerine bakıldığında köprüye ait statik hesaplara ve betonarme projesine ulaşılamamıştır. Yerinde yapılan gözlemsel incelemede; yapıya ait betonarme kolonlarda su üstünde kalan kısımlarında deformasyonlara gözlenmemiş olup, su altında kalan kısımları ve yapının temelleri incelenememiştir. Bu kısımlarda sorun olup olmadığı konusunda yorum yapmamız güç olup, yapının 1970 lı yıllardaki yapım şartları ve inşaat teknolojisiyle yapıldığı konusu göz ardı edilmemelidir.

Bu yapı hakkında 2012 yılında İnşaat mühendisleri odamız üyeleri tarafından; teknik rapor düzenlenmiş olup; o tarihten bugüne kadar köprüye ilgili herhangi bir tadilat yapılmamıştır. 2012 yılında konu bahsi geçen ve günümüzde de sorunları devam eden, köprünün karayla bağlantı noktası olan, Ana iki yan bağlantıyı ve taşıyıcısı olan perde duvarlarındaki; beton pas payları dökülmüş, demirlerin korozyona uğraması ile demir kesitlerinde azalma gözlemlenmiştir. Ayrıca köprünün iki yan tarafında taşıyıcı ana kirişlerin tamamında yine betonunda dökülmeler, çatlaklar ve demirlerinde deniz suyu ve rüzgara bağlı deformasyon ve kesit azalması tespit edilmiştir.

-Direkt hareketli yüklere maruz kalan ısı değişikliğinden dolayı genleşen köprü üst tabliyesi, oturduğu izolatörler ( mafsallar) tamamen yok olup üstteki yükün perdelere baskı yaptığı, perdelerde de dilatasyonun (boşluğun) yok olduğu ve beton yorgunluğundan çatlaklar oluşup alarm verdiği gözlemsel olarak tespit edilmiştir.

-Köprünün iki yönünde (giriş ve çıkışında) zeminde çökmelerin oluşması nedeniyle kasislerin olduğu görülmektedir.

Bu köprü; Alibey Adasının gözde turizm beldesi olması, turizm yatırımlarının ve inşaatlarının ağır trafiği (ağır kamyon, beton transmikser) geçisine hizmet etmesi, özel tatil günlerde ve yaz aylarında ziyaretçi akımına uğraması, askeri stratejik açıdan çok önemli bir ulaşım noktasıdır.

Deprem bölgesinde olduğumuz unutulmamadır. Deprem ve/veya bakımsızlık sonucunda eğer bu köprü zarar alırsa; Alibey adasının karayla olan tek bağlantı noktası iptal olacaktır, bu da ne yazık ki; geri dönüşü olmayacak sıkıntılara halkı maruz bırakacaktır.  Alibey Adamıza tek ulaşım sağlayan köprü için acilen çözüm üretilmesi gerekmektedir. ‘ denildi.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Edip Uğur döneminde köprünün yeniden yapımı için proje hazırlandığını ancak daha sonra sorumluğun Ayvalık Belediyesi’ne bırakıldığını belirten İnşaat Mühendisleri Odası Ayvalık Temsilci yardımcısı Suat Ok, “ Köprünün üstünde gördüğümüz çatlaklar, aşağıdan gelen doğal çatlaklar. Bunu kabul edebiliyoruz ancak aşağıda gördüklerimizden sonra yukarıdaki bu çatlakların yana basıncı ile tam kırılma noktası buraya taşıyor. Yarın Allah korusun bir felaket yaşadığımızda ilk yıkılacak nokta burasıdır. Burada sorumluluk kimde? Sağ olsun Kaymakamımız Hasan Yaman ilgilendi. Yerel belediyemiz ilgilendi. Karayollarına gittik. Sorumluğun belediyemizde olduğunu öğrendik. Çok komik bir olay. Büyükşehir belediyesi bir paket içerisinde sorumluluğu Ayvalık Belediyesine atmış Ayvalık Belediyesi tüm bütçesini kullansa bile bunu yapma, başarma şansı yok. Bunu bir şekilde, çok acil. Seçim çalışması değil, Ayvalık’ı ve ülkesini sevenlerin bir araya gelip bir çözüm üretmesini istiyoruz. Büyükşehir Belediye eski başkanı projelendirmiş, projeler biz de var ancak tahsis görmediği için görevden alındı, iş yarım kalmış projede bu köprünün yanına ikinci bir köprü yapılıp, geçişler sağlanacak. Sonra bu yıkılacak ikinci bir köprü yapılacak. Bakın kirişler ve deniz altında betonlar çürümeye yüz tutmuş, demirler de paslanmış. Yapıldığı zaman ki teknikler de farklı. Acil olarak müdahale edilmesi lazım. Ayvalık’ı seviyoruz. Ayvalıklılara yazık olmasın. Cunda Adasını bağlayan tek geçiş noktamız. Transmikserler, beton ağırlıkları düşünülünce 30 metreküp betonla giren bir transmikser burada 50-60 ton bir ağırlık getirir. O gün ki teknikte bu transmikserler var mıydı bilmiyorum. Tanklarımız geçebilir Yunan sınırına yakınız. Tatbikatlar olabilir. Yüksek tonajlı araçlar geçebilir. Her geçen gün taşıma gücü azalan bir köprüye fazladan bir taşıma yüklediğimizde çökme kaçınılmazdır. Korkunç şeyler olabilir. Düşünmek bile ürkütüyor. “ dedi.

2012’DEN  BU YANA HİÇBİR ÖNLEM ALINMADI

2012 yılına ait betonarme köprü ile ilgili teknik raporda; ‘Balıkesir İli Ayvalık İlçesi Ali Bey Adası ile Lale Adası arasında yer alan betonarme köprünün görsel incelemesi sonucunda, 1 No’lu aks üzerinde perdelerdeki betonların döküldüğü, demir donatılarının yüzeye çıktığı ve yüzden de demirlerinde korozyonlar oluştuğu gözlenmiştir. 2–3–4–5 No’lu akslarda yer alan köprünün ayaklarındaki koruyucu sac kaplamalarda bozulmalar olmuş ve bu bozulan sac kaplamaların yenilenmesi gerekmektedir. 6 nolu aks üzerinde yer alan perdelerde ve köprü ayağında çok ciddi derecede deformasyonlara rastlanmıştır. Koruyucu beton tabakasının (paspayı) çok büyük bölümü yok olmuş, bu tabakanın yok olmasından dolayı da demir donatısı yüzeye çıkmış ve dış etkenlere aşırı derecede maruz kalarak korozyona uğramıştır. A-B-C aksları üzerindeki köprünün taşıyıcı kirişlerinden bir kısmında koruyucu beton tabakasının (paspayı) bozulmuşu olduğu gözlenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda köprü taşıyıcı kolon ve perde elemanlarında inşaat demirlerinin korozyona uğramaması için pas paylarının onarılması gerekmektedir. Bu şekilde ileride oluşabilecek taşıyıcı sistem ile ilgili sorunlar önlenmiş olacaktır. Çıplak gözle yapılan tespitte yapıda görsel olarak herhangi bir çatlama ve oturma gözlenmemiştir’ denilmişti.