ZEYTİN KARASUYU PROBLEMİ NASIL ÇÖZÜLÜR?

Nilgün KAYA

Kumsalı ve doğal güzelliği ile ünlü Sarımsaklı sahilini bile siyaha boyayan Nikita deresinde yaşanan kirlilik ekseninde, körfez bölgesinde  zeytin karasuyundan kaynaklı çevre kirliliği, Edremit’te düzenlenen çalıştay ile ele alındı. Zeytin karasuyu probleminin nasıl çözüleceği sorusuna yanıt aranan çalıştayda, kirliliğin ciddi oranda arttığına ve çözümün kollektif çalışma ile olacağı vurgulandı.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından 26 Nisan günü, Edremit Adrina Otel’de düzenlenen ‘Zeytin Karasuyu kaynaklı çevre sorunları ve çözüm önerileri’ konulu çalıştayda, 2018 ‘in ilk ayında kapkara akan Ayvalık Sarımsaklıdaki Nikita Deresinde tespit edilen zeytin karasuyu konusu ele alındı.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Deniz, Büyükşehir Belediyesi  Baş danışmanı Aydın Özen, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mustafa Yılmaz, Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Sadullah Özel, Balıkesir, Aydın ve Manisa Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, Burhaniye Belediyesi,  Büyükşehir Belediyesi Su Kanalizasyon İdaresi, Ayvalık Kent Konseyi, Küçükköy Birlik Dayanışma Derneği ve zeytin- zeytinyağı sektörü temsilcileri ile Çanakkale Onsekiz Mart, Balıkesir Üniversitesi  ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu öğrencileri katıldı. Körfez bölgesindeki 135 işletmeye çağrı yapıldığı öğrenilen çalıştaya katılım sayısının 10’u bulmadığı öğrenildi .

Sabah 09.30 ile 17.30 saatleri arasında gerçekleştirilen iki ayrı oturumda, Çevre Şehircilik Uzmanı Ali Hakan Balman, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Çevre Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karpuzcu, Balıkesir Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Günay, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mustafa Yılmaz, BAÜ Edremit Zeytincilik Enstitüsünden Yrd. Doç. Dr. Tuba Öncül Abacıgil, BAÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Burhanettin Farizoğlu ve Araştırma Görevlisi Süleyman Uzuner, Çanakale On Sekiz Mart Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nilgün Ayman Öz, Gebze Teknik Üniversitesi  Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Hatice İnan, BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu öğretim görevlisi Mücahit Kıvrak, Laleli Zeytin ve Zeytinyağı işletmesinden Mehmet Laleli ve Alper Karakaya  zeytin karasuyunun tarımda kullanımından geri kazanımına kadar konunun  detayları ve farklı yönleri hakkında bilgi verdi.

“ÜRETİCİLERE DE YÜKÜMLÜLÜK DÜŞÜYOR”

Ankara’daki programı nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu’nun çalıştaya katılamadığını belirten Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Deniz,  “Zeytin bölgemizin en önemli ürünü, yüzyıllardır varolan bu gerçeği ile yaşanan sorunların ortadan kalkması için düzenlenen çalıştayın ülkemize ve bölgemize katkı sağlamasını umuyorum. Çevreyi hem biz hem bizimle paydaş yaşayan canlılarla paylaşan, koruyan canlılar olmamız gerekiyor. Gerekli tedbirleri almakla yükümlüyüz. Bu yükümlülük belki belediyelere, diğer kamu kuruluşlarına düşüyor ama bize düştüğü kadar bu coğrafyada üretim yapan, paydaş olan üreticilerin de sadece kendilerini değil bu üretimlere yansıyan sorunları ortadan kaldırmak için neler yapılabileceğini asgari müşterek te düşünmesi , akademik çevrelerin bilim insanlarının bu konuyla ilgili çabalarını ortaya koyup, bizlerin ekonomik detseği onların bilgi birikimi ile biraraya getirilmesi gerekli” dedi.

“TEMENNİLERDEN ZİYADE KOLLEKTİF BİR ÇALIŞMA İLE BU PROBLEMİ ÇÖZELİM”

Dereler kanalıyla denizlere taşınan zeytinkarasuyu sorunu üzerinde düşünce üretirken, Ayvalık Nikita Deresinde yaşanan sorunun haberlere yansıdığını ifade eden  Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Baş Danışmanı Aydın Özen, “Altınova’dan başlayarak Altınoluk’a giden alanda bilhassa bir lagün karakterinde olan Ayvalık’taki körfezde mevcut olan kirliliği dikkate aldığımızda  üzerinde düşünce üretiyorduk, kıyılarımızla ilgili ciddi şekilde çözüm üretebilmemiz amacıyla bu bölgedeki genel etkileşim alanlarını belirlememiz gerekiyordu. Çalışmamızı başlattığımızda önümüzde çok önemli bir problem vardı ki körfez çok ciddi bir şekilde kirlenmişti. Üreteceğimiz  hiçbir çalışma buradaki kirliliği düzeltmeden disiplinli bir şekilde önümüzde mutluluk oluşturmuyordu. En ciddi problem zeytin karasuyu olarak geldi. Ayvalık körfezi neredeyse tümüyle  bir türlü düzeltemediğimiz deniz niteliğindeydi.  Parametreleri incelerken konunun ulusal medyaya taşınmasıyla cazibe merkezi haline geldi ve biz bu konuyu gündeme almaya karar verdik.  Tasavvur kısmını planlama ile bütünelştirmek istedik bu çalışma ile. Temennilerden ziyade kollektif bir çalışma ile bu problemi çözelim. Eğer burada kıyıları kullanacaksak, eğer burada yaşayacaksak bu çevreyi sağlıklı hale getirme zorunluluğumuz var.  İlk üreticiden zeytinyağ işletmecisine, belediye çalışmaları da dahil bir kollektif bir disipline ihtiyacımız var. ” dedi.

Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Sadullah Özel, “Zeytini üretmeyin diyemeyiz, yağı üretmeyin diyemeyiz ama bunları üretirken çevreyi kiletmemek için elimizden geleni yapmalıyız. Masaya yatırılıp çözülmesi gereken bir konu. Biz  üzerimize düşeni yapma sözü veriyoruz” dedi.

“ZEYTİNİ İYİ YÖNETEMİYORUZ”

Zeytin karasuyunun su, toprak ve hava kirletici olarak canlıların üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mustafa Yılmaz, “Zeytin karasuyunun zeytin potansiyelinin yüksek olmasından  dolayı dezavantaj. Zeytinin çok olmasını istiyoruz ama bir de bunu iyi yönetemzsek ki malesef bugüne kadar iyi yönetememişiz ve avantajlı durum karşımıza dezavantajlı çıkıyor. Yüzeysel sular aracılığıyla derelere ulaşmakta ve kirlilik oluşturmakta. Kimseyi suçlamak istemiyorum biz,m için zeytin önemli, yönetiminin iyi yapılması gerekiyor” dedi.

Cüneyt Arkın’ın oynadığı Hulusi Kentmen’in Ayvalık Belediye Başkanı olduğu ve çevre kirliliğini konu alan 1976 yılı yapımı film ile Nikita Deresi’ndeki kirliliğin basına yansıyan görüntülerinin de gündeme geldiği çalıştayda, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mustafa Yılmaz ,“ Türk sinemasına konu olmuş bir Ayvalık. Filmde Doktor kazanıyor, iyiler kazanıyor. Bizim doktorumuz Zekai Kafaoğlu bu yola başkoydu. Mücadelemizi başlattık.  Kirliliğin inkar edilemeyeceği bir gerçekle karşı karşıyayız” dedi.

2 ve 3 fazlı sistem,  zeytin karasuyu genelgesi hakkında bilgi veren Çevre Şehircilik Uzmanı Ali Hakan Balman, veriler üzerine karasuyun nasıl yönetileceği üzerine çalışmaların devam ettiğini belirterek,   “Sektörün dağınık yapısı ve küçük, orta ölçekli işletmeler olması nedeniyle atık suyun taşınması ve gazlaşırılmasını gerektiren sistem Türkiye’de uygun değil, en uygun sistem 2 fazlı sisteme geçilmesi.  Diğer yöntemlerin uygulanabileceği durumlarda uygulanması sakıncalı değil, 2 faza dönersek tesislerimiz buna uygun mu? İşletmelerde kullanılan dekantörün yüzde 78’i yerli, bunların 2 faza dönüşme  uygunluğu yüzde 98 oranında. Belirli bir teşvik ile üreticilerin yüzde 78’i 2 faza geçmeye olumlu bakıyor. Bir işletmede 2 faza dönüşüm için 70 bin lira maliyet çıkıyor. Türkiye bazında 72 milyon liraya yatırımla tüm zeytinyağı işletmeleri 2 fazlı sisteme geçebilir. Balıkesir genelinde bu rakam 2015 verileriyle 7 milyon liraya karşılık geliyor” dedi.

Başkanlığını Prof. Dr. Mustfa Karpuzcu, “  Problemleri biliyoruz, tespit ediyoruz ama hiçbir zaman çözüm bulunmuyor. 72 milyon çerez parasıdır. Uyguşamacıların buna eğilmesi gerekiyor” dedi. Balıkesir Üniversitesi  Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Günay, karasuyun ne şekilde değerlendirilebileceği üzerinde konuştu. Günay, “Türkiye zeytinyağı üretiminde 4. Sırada. Karasuy hakkında yıllardır araştırma yağpılmasına rağmen bir yönetmelik geliştirilememiştir” dedi.

“ATIK OLARAK GÖRÜLÜYOR AMA HAMMADDE OLABİLİR”

Edremit Zeytiincilik Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Tuba  Öncül Abacıgil, “Değerlendirilmesi anlamında  temelde 5 proje dikkat çekiyor.  İki tane de sahada yer bulan, güncel  çalışma var. Mayalandırarak karasudan yararlı bileşenlerin elde edilmesi söz konusu, heyecan verici bir proje. Organik sıvı gübre üretme yönünde bir ar-ge çalışması yürütülüyor, başarılı sonuçlar aldığı iletildi. Tek hücre protein, antioksidan, biogaz için alternetif  olabilecek, şu anda bizim için atık olarak görülen bir maddenin ham madde olabilmesi söz konusu” dedi.