“PROFESYONEL TURİST DÖNEMİ BAŞLADI, TURİZMİ DE PROFESYONELLER YAPMALI”

Nilgün Kaya ve Ümit Özgültekin

SORU/YORUM- AYVALIK’IN TURİZM DOSYASI

Nilgün KAYA

‘İki ay’ cenderesine sıkışmış, alt yapı ile başlayıp yeterliliği tartışılan üst yapı sorunu ile kaliteli mekân, eğitimli personel ve fahiş fiyat uygulaması engelini hala aşamayan Ayvalık, turizmde ‘Uyuyan güzel’ misali uykusundan uyanmayı istiyor. Turizmin en hareketli dönemi olan yaz sezonuna 1 ay kaldı ancak Ayvalık, 2015 Yaz sezonuna hazır mı? Yol haritası henüz net olmayan Ayvalık’ta yeni sezondan beklentiler, turizmin önündeki engeller neler? Ayvalık’ın turizm aktörleri bu sorulara yanıt arıyor. Ayvalık’ın ilk pansiyoncuları Çetin Akkoç ve Beliz V.D Velde ile açtığımız Turizm dosyamız, Ayvalık Turizm Tanıtma Derneği Başkanı, AYTUGEB Genel sekreteri Ümit Özgültekin ile devam ediyor.

NEDEN ÜMİT ÖZGÜLTEKİN?

Ümit Özgültekin, 35 yıllık turizmci. Ayvalık’ta 1976 yılında turistleri karşılama ile adım attığı turizmcilikte, İzmir’de acentelerde devam etmiş. 1990’a kadar Murat Reis ‘te çalışmış. 91 ve 92 yıllarında Bodrum’da Otel Müdür yardımcılığı yaptıktan sonra Almanya’ya gitmiş. 16 sene Almanya’da acentelerde 7 farklı bölge sorumlusu olarak görev yapmış. 2007 yılında Ayvalık’a dönüş yapmış. 2008 yılında Berk Otel’de İşletme Müdürü olarak çalışmış. 1964’te kurulan Ayvalık Turizm Tanıtma Derneği’nin 2008 yılından bu yana başkanlığını yürütüyor. 2009 yılında kurulan Ayvalık Turizm   (AYTUGEB) kurucu üyesi, 2009-2010 yıllarında Güney Marmara Kalkınma Ajansının Turizm Komisyonu başkanlığını yaptı. 2014 yılından bu yana AYTUGEB Genel Sekreterliği görevini yürütüyor. Halen İstanbul Pansiyonu’nu işletiyor.

Nilgün KAYA-Modası geçmeyen’ olarak tabir edilen ‘Deniz kum güneş’ turizmi, Ayvalık’ın en büyük kozu ancak dünyada bu turizm şeklinden vazgeçildiğinin sinyalleri var. Dünyada ve haliyle Türkiye’de Turizmin seyri değişti mi sizce de? Bir de Ayvalık’ta nasıl bir turizm anlayışı olduğunu düşünüyorsunuz?

Ümit ÖZGÜLTEKİN–  Deniz, güneş ve dinlence ihtiyacı olmasa insanların seyahat ilgisi azalabilir. Bu da büyük bir sıkıntı. İnsanlar bölündü. Kültür turizmcileri, deniz, güneş, kum turizmcileri. En büyük sorun aradaki diyaloğu sağlamak. 2008’e kadar dünya ve Türkiye turizmi belli kalıplar içindeydi. 5 yıldızlı otel şu kadar yatak olursa şu kadar fiyat, bu sezonda bu satılır gibi ve bu kalıplar dünyadaki krize kadar geldi. 2008’den sonra bir değişime gidilmesi gerektiğini anladı turizmciler ve işletmeler. Ve Türkiye’deki Avrupa piyasalarındaki tur operatörleri ve acenteler müşteri portföyünde değişiklik yaşadı. 2008’den sonra kontrolsüz yapılan büyük oteller artık bir şey ifade etmemeye başladı müşterilere. Küresel çapta destinasyon ürünlerinin bazılarında yüzde 2 ila 30 arasında çöküşler yaşandı. Bu işin artık böyle gitmeyeceğini anlayan tur operatörleri yeni fiyat araştırması, tarih ve kapasitede daha esnek olmaları gerektiğini anladılar. Bunlar 2012’ye kadar yaşadığımız turizmin resmi.  Standart, statik, kalıp ürünler değil ürününün doğru tarihte doğru fiyata satılmasına dönüştü olay. Artık tur operatörleri 2008-2013 arasında deneme yanılma usulü ile destinasyon belirlememeye, bildiği destinasyonu nasıl satarım diye çalışmaya başladı. Bizi de bilmediği için satmamaya başladı. O zaman Antalya’ydı. Bunun yanında İstanbul, İzmir, yeni bir Çeşme yaratıldı bu dönemde. Ayvalık’ın daha öncesi var ama 1980’lerin sonlarına doğru artık bitti. Ayvalık olmasa da olur durumuna geldi. Antalya’da daha çok imkân vardı. Biz de alt yapı yok. Otellerimiz eskidi. Aynı şeyi Yunanistan’da yaşıyor ve bizim kalıplarımız var o kalıpları kıramadık. Ben nasılsa satıyorum anlayışı ile turizm yaptık.

Nilgün KAYADeğişen turizm anlayışı nasıl bir turist yarattı? Değişen turisti memnun edebilmek için ne yapılması gerek?

Ümit ÖZGÜLTEKİN– Turizm anlayışı değişti. Artık tüketici profili de değişti. Tüketici profilinde üstün tatil tecrübesine sahip, tok ve heyecansız bir kitle çıkıyor karşımıza. Kimi zaman profesyonel turizmci kadar destinasyon ve ürünlerin bilgisine sahip. En ucuzu bul motorları ile cebindeki paranın karşılığını bulabileceği yerlere gidiyor. Artık profesyonel bir turistle karşı karşıyayız. Artık turisti kandırma dönemi bitti. 2008-2009’dan beri. Profesyonel turist dönemi başladı.  Daha sosyal, özel mekânlara giden ve artık parasını çarçur etmeyen, gittiği yeri bilen turistler gelmeye başladı. Rehber kitapçıklarla nereye gitmesi gerektiğini, ne yapması gerektiğini ve Ayvalık çevresinde ne olduğunu araştırıp buraya geliyor. Bizim artık dışarıya pazarlama yapmamız gerekiyor. Bunu da gerçek turizmcilerin, profesyonellerin bu işi yapması gerekiyor çünkü artık dünya kilitlendi. Her şey dâhil sistemini bitirmek için çok iyi alternatifler ve halkların gelir düzeyini yükseltmek gerekiyor.

Nilgün KAYA-  Ayvalık, değişen turizm anlayışına uyum sağlayabiliyor mu?  Turizm kenti olarak lanse edilen Ayvalık’ta turizm neden hala istenen durumda değil?

Ümit ÖZGÜLTEKİN – Turizmde 2 ay cenderesinden çıkamadık hala. Müşteri geliyor Ayvalık’a denilen 2 ay dönemi bitti. Bugün hala Ayvalık’ta her yerde 1985’teki turizmi konuşuyoruz. Gelişmedik. ‘Nasılsa gelecekler’ mantığı 1970’li yıllardaydı. O mantık hala sürüyor. Bizden iyisi yok hayır bizden çok daha iyileri var. Balıkesir’de tek turizm yeriyiz ama Çeşme bizi 10 defa solladı. Bodrum, Marmaris aynı şekilde yetişemiyoruz.  Buraya gelen kim;  Rusya, Bulgaristan, Romanya, Yunanlılar geliyor ama kalmıyor. Almanlar ama orta gelir düzeyine sahip Almanlar, İtalyan, Fransız öğrenciler ve sırt çantalı Avusturalyalılar. Nasılsa geliyorlar diyoruz. Artık yeni bir şey yaratmayan çok kötü durumda olacak. Ayvalık’ın içindeki ev pansiyonculuğunu çok önemsiyorum. Ayvalık’ta sadece deniz, kum diyemiyoruz. Deniz kumu da zor durumda bıraktık. Tarihe, gastronomiye çok önem vermemiz gerekiyor. Pazarlama için donelere sahip olmamız lazım ve bunlar çok iyi doneler.  5 gün Ayvalık’ta nasıl konaklatırız gelenleri? Acenteler, ‘Ne yapacağız Ayvalık’ta?’ diyorlar. Cunda’da yemek yeriz. Barlar Sokağında iki barımız var. Oraya götürürüz gençlerse, Tenekeciler sokağımız, yol üzerinde birkaç pastane, kafemiz var. Ayvalık’ta farklı mekânlara ihtiyaç var. İşletmeciler artık profesyonel turistin varlığını hesaba katsın ve ona göre yerler açsın.  Ben bilirim iddiası turizme zarar veriyor. Çabuk olsun, benim adım konsun anlayışı da bitmeli artık. Turizm ne demektir, içindeki insanlara anlatılmalı. Turist geldi, iyi yemek yedirdik değil.  En güzel yer Ayvalık demek yetmiyor. Kaliteyi vermek ama astronomik rakamlara değil, temizlik, hijyen gerekiyor. Alt yapımız belli düzeyde olmadığımız için satış pazarlamamız çok düşük kalıyor. Tamam, zengin turisti buraya istiyoruz ama ne vereceğiz? Akşam yemek yemesi için iyi bir mönüyü bulduk diyelim iyi restoranlar olması gerekiyor. İyi eğlence mekanları. Turistleri kazıklamayan, dil bilen insanların yani gerçek turizmcilerin el atması gerekiyor.

Nilgün KAYA-  2015 yılı Turizm açısından nasıl bir beklenti yaratıyor?

Ümit ÖZGÜLTEKİN -İş gittikçe zorlaşıyor. 2015’te dünyayı turizm açısından sıkıntılı bir dönem bekliyor. Ama şunu da unutmamak lazım; turizm sıkıntılardan ve krizlerden en çabuk sıyrılan ve ülkenin de sıyrılmasını sağlayan tek sektör. Hiçbir zaman belli kalıpları yoktur turizm.  İki artı iki dört etmez turizmde. Kalıplar altında kimse turizm böyle olmalıdır diyemez. Bunu diyemeyeceğini anlayan turizmciler ilerlemiştir, kriz içinde kalmamıştır. Ben 35 yıldır turizm sektörünün içindeyim. Bir ok dönem sıkıntı yaşadık, savaş gördük.  2015 yılı artık kilitlenmiş durumda. Her yönden yaralı bir dünya var ve biz bu dünya içinde turizm yapmak zorundayız. Dünyadaki insanlarda sevgi, heyecan, aşk yok oldu. Kupkuru, problemli bir dünya içinde yaşıyoruz. Bu heyecanı yaratması gereken turizmcilerdir. 2015’in en büyük sorunu insanların önünü görememesi.   Arama motorlarına güven kalmadı çünkü birçok konuda problem yaşandı. Gerçek istatistikleri değil, parayı veren operatörü daha iyi pozisyona çıkardılar. Bu öğrenildikten sonra problem başladı. Bizim için tur operatörleri, acenteler önemli. Bunlara güven kalmayınca kimlerin üzerinden müşteriye ulaşacağız? Sorusu ortada. Artık bir dönemece geldik. Hiç kimsenin artık şaka yapmasına,  ya da şunu da deneyelim deme zamanı değil.  Benim otelim zaten doluyor diyen patronlar için 2015 yılı yüksek paraları ödeme yılı, aynı zamanda en iyi satış yapan, en iyi pazarlayan Pazarlama Müdürlerinin yılı olacak.

Nilgün KAYA- Ayvalık’ta turizm sektörü heyecan yaratmak için neler yapmalı sizce?

Ümit ÖZGÜLTEKİN – ‘Nasılsa geliyorlar’ anlayışından kurtulma gerekliliği var.  Turizm sektörü şunlardan vazgeçmemeli, vazgeçemez eğer turist istiyorsa, doğal ve tarihi güzelliklerin varlığının korunması, hijyenik ve sağlık açısından güvenli ortam, sahte ve taklit olmayan, dürüst ve şeffaf tüm turizm ürünleri, ekolojik ve sosyal sürdürülebilirliği takip ediyor olmak ve destinasyondaki genel güvenlik.  Artık tüm dünya şunu biliyor hiçbir yer mükemmel değildir. 2008’e kadar bizden mükemmeliyet aranıyordu. Artık, ‘Hayır bizde mükemmel değiliz, hiçbir yer de değil. Gidip en iyisini bulmaya çalışalım’ deniyor.  Turistlerin seyahatle ilgili korkularını belirlememiz lazım. Yapılan araştırmalara göre yüzde 82’si hastalık ve sağlık kaybından korkuyor. Yüzde 52’si kriminal olaylardan, yüzde 45’i ödediğim paranın karşılığını bulabilecek miyim? Yüzde 35’i aradığı sosyal, milli gruplarla karşılaşabilecek miyim korkusu var.   Ayvalık gibi bir destinasyonun kendini anlatması lazım. Herhangi bir araç kullanmadan. Fuarlarla irtibat sağlanmalı.  Fuarlar en büyük buluşma yeri. Yurt dışı fuarları bizim için şu anda sezonu uzatmamız için en büyük destek. Şu anda yaptığımız en büyük şey fuarlarda Ayvalık’ı anlatmak ama en büyük sıkıntımız gerçek turizmcilerin yer alması. Artık profesyonellerin el atması gerekiyor.  Benim tavsiyem, kişilerin, kurumların olaya beraber girip, hep birlikte turizm mantığını, turizm anlayışını oluşturmamız gerekiyor. Yoksa ben yaptım oldu, ben böyle yapacağım demekle olmuyor. Turizm dediğiniz zaman önce turizmci lazım. Ben turizm yapmak istiyorum dediğinizde turizmci ile yapacaksın bunu. Turizmi turizmcilerin yapması gerekiyor. Türkiye’deki en büyük sorun turizmi turizmciler yapmıyor.  Bunu Antalya’da yaşadık. Antalya’yı bugüne getiren turizmciler dışlandı. Benim otelim nasılsa çalışıyor deyip pazarlama müdürlerini gönderiler ama bugün çok büyük sıkıntıdalar ve Aspendos’un yanına benzin istasyonu açabilecek kadar da duyarsızlar.

Nilgün KAYA- Ayvalık’ın destinasyon olarak dikkat çekebileceği noktalar neler? Turizmde ne zaman sıkıntıları aşıp rahat bir nefes alır Ayvalık?

Ümit ÖZGÜLTEKİN– Ayvalık’ın satabileceği 5- 6 şey var. Tarih, yanımızdaki Midilli, Bergama gibi destinasyonlar, yemeklerimiz, yaşam tarzımız gibi. Bunları iyi pazarladığımız zaman hem Türkiye hem de dünyadaki farklı kitleleri çekebilme şansımız var. Alt yapıyı iyi planlamalı, tecrübeli kişiler kurumların ve işletmelerin başında olmalı, dil bilen kişilerin çalıştığı kafeler, barlar, restoranlar ama Ayvalık’ın önce kendi turizm resmini çizmesi lazım.  Yalnız kalındığı için var olan potansiyele ulaşılamıyor. Herkesin elini taşın altına koyduğu, imzasını attığı bir turizm Anayasası hazırlamalı. Ayvalık Turizm Anayasasını hep beraber yapmamız gerekiyor. Yavaş yavaş olacak. Eskiden Kaymakamla, üç belediye başkanı, bir dörtlü çalışma içindeydi. Şimdi en azından destek olan, köstek olmak istemeyen ve ortada olmak istemeyen bir başkan var. Çok başlılık yok.  Son toplantıdan sonra beni arayan ve haberim yok diyen çok kişi var. Ben de şunu diyorum; üye misiniz, bizi arayıp, bağlantıya geçtiniz mi? Şu anda turizme yatkın, gelişmemizin turizmde olduğuna inanan bir Belediye Başkanımız var. Kaymakamımız bizi hiçbir konuda geri çevirmeyen, yardımcı olan biri.  Onlarla, bütün doneler bir araya getirip gerçek turizmi başlatmamız gerekiyor Ayvalık’ta.

Nilgün KAYA- Peki, Ayvalık’ın hedef pazarı nereleri olabilir?

Ümit ÖZGÜLTEKİN-İskandinav ülkeleri, Almanya, Fransa bölgeyi seven, bilen kesimler. Avusturalya, Çanakkale’den bölgeye gelen bir kesim.  Yurt dışına sadece fotoğraf, video göndermek değil, insanlarla diyaloğa geçip tarihimizi, insanımızı, nereden geldiğimizi, nerelere yakınız, bölgemizde ne tür bitkiler yetişiyor, ne tür kuşlar var, denizaltımızı anlatmalıyız.