MÜBADİLLER ANISINA DENİZE KARANFİL BIRAKILDI

Nilgün  KAYA

1923 ve 1924 yıllarında yaşanan Büyük Mübadele (  Zorunlu Göç) 94 yıl sonra Ayvalık’ta üçüncü kez törenle anıldı. Ayvalık Giritliler Derneği’nin düzenlediği törende, Mübadele yaşamını yitirenler ile umut yolculuğu, savaşlar çatışmalar ve terör saldırılarında yaşamını yitirenler birlikte anıldı. 40 Mübadil kuruluşu hükümetlerden, vizesiz seyahat ile Türkiye ve Yunanistan hükümetlerinden mübadillerin geride bıraktığı tarihi yapıları onarmasını da içeren 3 talepte bulundu.

Törenle, 1 Mayıs 1923 tarihinde uygulamaya geçilmek üzere, Türkiye topraklarında yerleşik, İstanbul dışındaki Rum Ortodoks Türk uyruklu vatandaşların Yunanistan’a, Yunanistan topraklarında yerleşik,Batı Trakya dışındaki Müslüman Rum uyrukluların ise Türkiye’ye zorunlu göç ettirilmesini kapsayan Mübadele hatırlandı, mübadiller anıldı. Başkan Coşkun Tunçmen, yönetim kurulu üyeleri Cenap Kazaz, Meral Gürer, Ali Gülören, Hüseyin Şalmanlı ve  Fatoş Özturan Antekin’e tören sırasında, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, CHP İlçe Başkanı Ahmet Toker, dernek üyeleri ve vatandaşlar eşlik etti. Ayvalık Giritliler Derneğince düzenlenen tören, 94 yıl önce Türkiye ile Yunanistan arasında ki nüfus mübadelesi anlaşmasının imzalandığı tarih olan 30 Ocak’tan iki gün önce 28 Ocak  Cumartesi günü, mübadillerin ilçeye ilk ulaştığı yer olan Ali Bey (Cunda) Adası’nda gerçekleştirildi. Tören, Mübadillerin karantina altında tutuldukları, Eski Çocuk Yuvası olarak bilinen Despot Sarayı önünde saat 13.00’te saygı duruşu ve istiklal Marşının okunmasıyla başladı.

“MÜBADELE İLE 2 MİLYON İNSAN DOĞDUKLARI TOPRAKLARI TERK ETMEK ZORUNDA KALDI”

40 Mübadil kuruluşunun ortak imzasını taşıyan bildiriyi okuyan Ayvalık Giritliler Derneği Başkanı Coşkun Tunçmen, “Bundan 94 yıl önce; 30 Ocak 1923 tarihinde,  Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Yunan Hükümeti arasında, Türkiye’de yerleşik Rum-Ortodokslar ile Yunanistan’da yerleşik Türk-Müslümanların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzalandı. Yunanistan’ın Balkan Savaşına katıldığı tarih olan; 18 Ekim 1912 tarihinden itibaren yurtlarını terk etmiş olanları da kapsamına alan bu sözleşme ile yaklaşık 2.000.000 insan doğdukları toprakları terk etmek zorunda kaldı.  Mübadeleye tabi tutulanlar; yüzlerce yıldır ekip-biçtikleri topraklarını, ekmek parası kazandıkları işyerlerini, evlerini, ibadet ettikleri kutsal mekanlarını, sevdiklerinin mezarlarını geride bıraktılar.  Limanlarda, tren istasyonlarında kurulan çadırlarda haftalarca, aylarca beklediler. Çoğu yolcu taşımaya elverişsiz olan gemilerle olmak üzere iki ülke arasında günler, haftalar süren yolcuklar yaptılar.  Bu uzun ve zahmetli yolculuk sırasında yaşamını kaybeden yakınlarını denize verdiler. Yetersiz beslenmeden ve kötü fiziki koşullardan ötürü hastalanarak ölenler oldu.  Aileler dağıldı. Yeni vatanlarında uzun süre uyum güçlüğü çektiler” dedi.

“1. KUŞAK MEMLEKET HASRETİ İLE BU TOPRAKLARDAN GÖÇÜP GİTTİ”

Mübadil olarak Türk ve Yunan hükümeti ile yetkililerden talepleri olduğunu belirten Tunçmen, “ Mübadillerin doğdukları toprakları ziyaret etmelerine uzun yıllar izin verilmedi. 1. Kuşak mübadillerin hemen hemen tamamı memleket hasreti ile bu dünyadan sessizce göçüp gittiler. Son yıllarda giderek artan sayıda mübadil çocuğu ve torunu , bir vasiyeti yerine getirircesine  aile büyüklerinin  ‘memleket’ dedikleri toprakları ziyaret etmek istiyor. Onların doğdukları kentleri, köyleri, mahalleleri, ibadet ettikleri kutsal mekanları  görmek istiyor. Kendi özel tarihlerine ve kültürlerine ait izleri sürmek istiyor. Ancak; T.C vatandaşlarına vize uygulanması, vize alırken çekilen sıkıntılar düş kırıklığı yaratıyor. AB yöneticilerinden, Yunanistan ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinden iki halk arasına örülen vize duvarının kaldırılmasını tekrar tekrar talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan mübadiller de Yunanistan vatandaşı olan Rum Ortodoks mübadiller gibi aile büyüklerinin doğdukları toprakları vizesiz olarak ziyaret etmek istiyor. Eğer AB  vize uygulamasını sürdürecekse mübadillerin ata topraklarını özgürce ziyaret edebilmeleri için Türkiye ve Yunanistan ortak bir çözüm üretebilir diye düşünüyoruz. 1930 yılında iki ülke arasında imzalanan ‘İkamet, ticaret ve Seyrisefarin anlaşması’ benzeri ikili bir anlaşma yapılabilir. Her iki ülkenin yöneticilerinin bu talebimizi dikkate almasını istiyoruz” dedi.

“MÜBADİLLERİN GERİDE BIRAKTIĞI TARİHİ YAPILAR ONARILSIN”

Tunçmen bir diğer taleplerinin tarihi yapılara ait olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yunanistan Hükümeti’nden mübadillerin geride bıraktıkları cami, kilise, tekke, manastır, türbe, şehitlik, mezarlık gibi kutsal mekanların, hamam, bedesten, çeşme, ayazma gibi yapıların günümüze kadar ayakta kalmış olanlarının karşılıklı olarak restore etmelerini ve korumalarını talep ediyoruz.  Türkiye’deki ve Yunanistan’daki yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının mimari mirasın korunması konusunda gösterdikleri  çabaları takdirle karşılıyoruz. Merkezi yönetimlerin ve Avrupa Birliği’nin de her iki ülkedeki kültürel mirasın korunması için yerel yönetimlere maddi ve teknik destek vermelerini istiyoruz” dedi.

Ayvalık Giritliler Derneği’nin yanı sıra Ankara Lozan Mübadilleri Derneği, Antalya Giritliler Derneği, Büyük Mübadele Derneği, Edirne Lozan Mübadilleri Derneği, Giritliler Kültür, Dostluk ve Yardımlaşma Derneği, İzmir Giritliler Derneği, Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Merkezi, Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilciliği gibi 40 mübadil dernek ve vakfının imza attığı ortak bildiride Ortadoğu’da devam eden kanlı çatışmalar ve savaşlara da değinildi.

“ACIMASIZ SAVAŞ SÜRÜYOR, MİLYONLARCA İNSAN ÜLKESİNİ TERK EDİYOR”

Tunçmen, “Ortadoğu’daki savaşlar ve çatışmalar nedeni ile insanlığın binlerce yıllık kültürel mirası yok ediliyor. Milyonlarca insan canını kurtarmak için ülkesini terk ediyor.  Emperyalist çıkarlar uğruna sürdürülen, yüzbinlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın ülkelerini terk etmelerine neden olan bu savaşları çıkaranları, destekleyenleri ve sessiz kalanları şiddetle kınıyoruz ve yüksek sesle haykırıyoruz:  Savaşa son verin! Ölümleri durdurun! Mülteci dramı son bulsun. Bu topraklarda yaşayan halkların geçmişinde yüzlerce yıllık birlikte yaşam deneyimi var. Bizler; mübadil çocukları ve torunları olarak, Mübadelenin 94. Yıl dönümünde Orta Doğu’da, Balkanlar’da, Akdeniz’de, Ege’de ve yaşadığımız coğrafyada çatışma yerine barış, farklı olanı sürgün yerine birlikte yaşama ortamının oluşturulabileceğine yürekten inanıyoruz. Savaşlarda ve göç yollarında yaşamını yitirenleri saygı ve rahmetle anıyor, çekilen acılar bir daha yaşanmasın diyoruz” dedi.Mübadelenin büyük bir dram olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Rahmi Gençer, “Bu göç içinde çok büyük acılar var. Yaşadıkları, doğdukları topraklardan ayrılıp Ayvalık’a gelmişler ama çok şanslılarmış onları burada karşılayan, Laik Türkiye Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk varmış ve hep birlikte yaşamışız” dedi.

MÜBADİLLER VE AYLAN BEBEKLERİN ANISINA DENİZ KARANFİL BIRAKILDI

Konuşmaların ardından denize mübadiller anısına karanfil ve çelenk bırakılırken, Talatpaşa Caddesi’nde lokma hayrı da yapıldı.

PAYLAŞMAK
Önceki İçerikFilm Gösterimi
Sonraki İçerikCunda Deniz Deşarj