KADINLAR, TBMM’Yİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN UYGULANMASI İÇİN GÖREVE ÇAĞIRDI

Nilgün KAYA- Fotoğraf: Yüksel Kalkan

Ayvalık Kadın İnisiyatifinin de içinde yer aldığı Eşitlik İçin Kadın Platformu EŞİK Körfez Bileşenleri, İstanbul Sözleşmesi için meclisi göreve çağırdı.

Ayvalık Cumhuriyet Meydanı’nda 1 Ekim Perşembe günü yapılan açıklamaya, Ayvalık, Gömeç, Burhaniye ve Edremit, EŞİK -Eşitlik İçin Kadın Platformu Körfez Bileşenleri: Alevi Kadınlar Birliği, Anadolu Kadın Hareketi, Ayvalık Eğitim Sen’li Kadınlar, Ayvalık Kadın İnisiyatifi, Ayvalık Kent Konseyi Kadın Meclisi, Balıkesir Kadın Dayanışması, Burhaniye Kent Konseyi Kadın Meclisi, Burhaniye Kadın Platformu, Edremit Demokrasi Platformu Kadınları, Edremit Eğitim -Sen’li Kadınlar, Edremit Kent Konseyi Kadın Meclisi, Ekmek ve Gül, Gömeç Kent Konseyi Kadın Meclisi, Kazdağlı Kadınlar, Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması temsilcileri katıldı.

Ayvalık Kadın İnisiyatifi adına açılış konuşmasını yapan Nebahat Dinler, “ Burada, sesimizi Ankara’ya duyurmak için buluştuk. Ankara’da Türkiye Büyük Meclisi toplandı ve yeni yasama yılı açıldı. Bizler de, meclisteki 600 milletvekiline, “herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmamayı” içeren milletvekili yeminini hatırlatmak; kadınların yaşam hakkının güvencesi olan “İstanbul Sözleşmesi”nin uygulanmasını talep etmek için toplandık. Son yıllarda giderek artan bir şekilde, kadınların kazanılmış haklarının geri alınmasına yönelik, çok ciddi tehlike ve tehditler ile karşı karşıyayız. Birtakım çevreler, aileyi parçaladığı ve benzeri gibi asılsız iddialarla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi için kara propaganda yapıyor. Oysaki aileleri parçalayan asıl faktör, aile içi şiddettir. İstanbul Sözleşmesi ise, aile içinde ve dışında kadına karşı şiddeti önleyerek eşitlik, saygı ve sevgi temeline dayalı bir aile ve toplum yaratmayı hedefler. Sözleşmeden çıkılması yönündeki söylemlerin kendisi dahi, şiddeti artırıcı bir etki yapmaktadır. Eğer sözleşme uygulansaydı Gülistan Doku’ya ne olduğunu bilirdik. Her gün kadına yönelik şiddet haberleri alan biz kadınlar, birçok failin hâlâ cezasız kaldığını, serbest dolaştığını görüyoruz. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Uzman Çavuş Musa Orhan daha önce tutuklanmış olurdu. Eğer sözleşme uygulansaydı Gülistan Doku’ya ne olduğunu bilirdik. Eğer sözleşme uygulansaydı Aleyna Çakır, Remziye Yoldaş, Duygu Delen, Nadira Kadirova, Ebru Erdem cinayetleri şüpheli ölüm olarak geçmezdi. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, cezasızlık ve faile hoşgörü son bulsaydı, bugün birçok kadın yanımızda olabilirdi. İstanbul Sözleşmesi kadının insan hakları anayasasıdır. Biz Anayasamıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeye hiç niyetimizin olmadığını mücadele ederek göstermeye devam edeceğiz. Sadece haklarımıza değil, canımıza da kasteden bu saldırılara karşı mücadele eden, sesini yükselten Türkiye genelindeki kadınlar bir araya gelerek EŞİK- Eşitlik için kadın platform’unu oluşturduk. Eşitlik İçin Kadın Platformu, kadınların nafaka hakkına yönelik saldırılara, çocuk istismarcılarına yönelik af taleplerine karşı mücadele etmek, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasının çekilmesi başta olmak üzere pek çok alandaki kazanılmış haklarımızı korumak için oluşturduğumuz bir platform. Uzun süredir alanlarda mücadele veren 310’u aşkın kadın ve LGBTİ+ örgütünden oluşan platformumuzu, 150’ye yakın sivil toplum örgütü, meslek odası ve sendika da destekliyor. İçinde yaşadığımız bu tarihi dönemde ortak kazanımlarımızı korumak ve sözümüzü hep birlikte güçlü bir şekilde dile getirmek, yasa yapıcı milletvekillerine “İstanbul Sözleşmesini Uygulayın”, “ MECLİS GÖREVE” demek için Türkiye’nin dört bir yanında bugün alanlara çıktık. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için Meclis’in derhal denetim görevlerini yerine getirmesini istiyoruz. Bir kişi daha eksilmemek için, takipteyiz. haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz! Ayvalık’tan Ankara’ya sesimizi duyurmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasından sorumlu olduğunu hatırlatmak için bugün burada bulunan EŞİK- Eşitlik için Kadın Platformu Platformu Körfez Bileşenleri: kadınlar birlikte güçlü! yaşasın kadın dayanışması!” dedi.

Gömeç, Burhaniye ve Edremit’ten katılan temsilcilerin de söz aldığı açıklamada konuşma yapan Ömür İlgör, “Bugün Meclis Açılıyor! EŞİK – Eşitlik İçin Kadın Platformu olarak yeni yasama yılında TBMM’yi ve TBMM Başkanlığı’nı göreve çağırıyoruz. TBMM’nin, yeni yasama döneminin ilk gününden son gününe dek, kadına karşı şiddetle mücadele konusunda Türkiye’deki tüm kurumlara eşitliğin sağlanması ve ayrımcılıkla mücadele yönünden örnek olacak bir çalışma yürütmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. İçinde Türkiyeli parlamenterlerin de bulunduğu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (PACE) Eşitlik ve Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi, 11 Eylül 2020 tarihinde İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir açıklama yayınlamış ve parlamenterleri göreve çağırmıştı. Açıklamada ayrıca, tüm üye devletlere, sivil topluma, bölgesel ve uluslararası örgütlere, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, İstanbul Sözleşmesi ve bu Sözleşme’nin kadına yönelik şiddete bir son verilmesinde oynadığı hayati role verdikleri desteği pekiştirecek etkinlikler düzenlemeleri için çağrıda bulunulmuştu.” dedi.

EŞİK – Eşitlik İçin Kadın Platformu olarak Komite’nin bu çağrılarını desteklediklerini ifade eden Leyla Küçükçetin, “İstanbul Sözleşmesi, Anayasa ve ulusal yasalar çerçevesinde TBMM’yi kadına karşı şiddetle mücadelede oynaması gereken tarihsel rolün gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. 15 Ekim 2018 tarihli GREVIO Türkiye Raporu’nun resmi çevirisi bile yaptırılmadı. Bilindiği üzere, İstanbul Sözleşmesi’nin denetleme organı olan Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Uzman Eylem Grubu (GREVIO) Türkiye hakkında da bir rapor hazırlamış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda atması gereken adımları kısa, orta ve uzun erimli olarak net bir biçimde belirtmişti. Ne yazık ki bu raporun gerekleri yerine getirilmediği gibi, 15 Ekim 2018 tarihli GREVIO Türkiye Raporu’nun resmi çevirisi bile yaptırılmadı. Daha da vahim olan konu, kadın cinayetlerinin cinskırım boyutlarına ulaştığı ülkemizde Sözleşme’den çıkılması tartışması açıldı. İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik karalama kampanyası, kadınların hayatına kasteden, eşit ve özgür bir hayat sürmelerine karşı açılan bir savaşın simgesidir. Bu karalama kampanyalarına son verilmesi konusunda, TBMM Başkanlığı’nı ve TBMM’yi göreve çağırıyoruz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması konusunda TBMM’nin de sorumluluğu, politika oluşturucu ve denetleyici görevleri bulunmaktadır. Bu görev aynı zamanda “herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmamayı” içeren milletvekili yemininin de bir gereğidir.” dedi.

TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop’a seslendiklerini ifade eden Şengül Güneş, “İstanbul Sözleşmesi’nin bütüncül politikalar bağlamındaki 7. maddesi ve “İzlemede parlamentonun rolü” başlıklı 70. maddesi, Sözleşme’nin uygulanmasında parlamentonun nemini ortaya koymaktadır. Ayrıca 15 Ekim 2018 tarihli GREVIO Türkiye Raporu’nun son paragrafı da parlamentoyu Sözleşme’nin uygulanmasını denetime davet etmektedir. Bu nedenlerle tüm yetkililere ve özellikle de TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop’a sesleniyoruz: 1.Acilen, hala resmi çevirisi yapılmamış olan 15 Ekim 2018 tarihli GREVIO Türkiye Raporu’nun resmi çevirisini yaptırınız ve Raporu tüm milletvekillerine ulaştırınız.” dedi.