“BARIŞ KADAR MÜLTECİ HAKLARINI DA TAVİZSİZ SAVUNALIM”

Nilgün KAYA

EMEK Partisi Balıkesir İl Örgütü yaptığı açıklamada, ‘ Barış kadar mülteci haklarını da tavizsiz savunulması’ mesajını verdi.

Fotoğraf: Arşiv

İl başkanı Mehmet Cemil Tosunoğlu tarafından il örgütü adına yapılan açıklamada” Kapitalizm ve emperyalist savaşlar göç üretmeye devam ediyor. Yerinden yurdundan edilenler, bu kez Donetsk, Luhansk ve Ukrayna halkları oldu. Bugüne kadar 400 bin civarında Ukraynalı yerinden edildi. Toplam mülteci sayısının 5 milyona varacağı tahmin ediliyor. Bu, Suriye’den sonra en büyük göç kollarından biridir.

Polonya sınırda “göçmen kabul merkezleri” kurdu ve yaralı Ukraynalılar için 120 hastaneden oluşan bir liste oluşturdu. Fakat Almanya, perde arkasında durarak göçmen kabul eden Doğu Avrupa ülkelerine destek mesajlarıyla yetindi. Fransa Ulusal Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Jean Louis Bourlanges ise baklayı ağzından kaçırarak kapitalist niyetini ortaya koydu. Ukrayna’dan gelecek göç dalgasına ilişkin “fırsata çevrilebilecek kalifiye bir göç” ifadelerini kullandı. Merkez sağ parti Demokrasi Hareketi (MoDem) mensubu Bourlanges, “Şüphesiz yüksek kalitede bir göç olacak” sözünü kullanmaktan geri durmadı.

AB ve emperyalist devletler savaş nedeniyle yerinden edilen insanları koşulsuz şartsız insan haklarına uygun biçimde kabul etmek yerine; çevre ülkelerde depolama ve kalifiye olanları filtrelerden geçirerek transfer yoluna gidiyor. AB’nin artık klasikleşen ve evrensel insan haklarını ayaklar altına alan bu yaklaşımını reddediyoruz. Nitekim bu politikanın son mağdurları milyonlarca Suriyeli mülteci olmuştur.

İşgalci Putin yönetiminin açıkladığı “yerinden olanlara para desteği” ise iki yüzlücedir ve çözüm değildir. Rusya devleti işgale derhal son vermelidir. Öte yandan NATO yayılmacılığı, emperyalistlerin yayılma hırslarının önüne geçilmediği sürece, savaşlar göç ve yoksulluk devam edecektir.

Emperyalist savaşa karşı mücadele kadar, yerinden edilen ve mülteci durumuna düşen insanların haklarını savunmak da emek ve demokrasi güçlerinin sorumluluğunda olmalıdır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, mülteci haklarının devletler tarafından ilgasına daha fazla şemsiye olamaz. Belarus-Polonya sınırında Iraklı mültecilerin çilesi henüz tazedir. Benzer bir durum Ukrayna göçünde yaşanmamalıdır. Sınıra gelen farklı milliyetlerden öğrencilere ve sığınmacılara yapılan ayrımcı, ırkçı yaklaşımlara da son verilmelidir. En nihayetinde göçleri başladığı yerde durduracak olan şey, barış mücadelesinin tüm dünyada yükselmesidir. Yerlisiyle mültecisiyle bu mücadelenin sigortası dünya halklarıdır.”  Dedi.