“SADECE KARAAYIT DEĞİL AYVALIK HALKI VE TÜM CANLILAR TEHLİKE ALTINDA “

Nilgün KAYA

Ayvalık Karaayıt köyü yakınlarında işletilen demir madeninin atıklarını depoladığı pasa sahasının bir yılda ikinci kez çökmesine yönelik tepkiler sürüyor. Karaayıt’ ta biraraya gelen yaşam savunucuları, kirliliğin sadece köylüyü değil Ayvalık halkını ve tüm canlıların yaşamını tehdit ettiğini söyledi.

Madenin atık sahasının çevresinde bulunan beton blokların bir bölümü 8 gün önce çökmüş, madenin atık sahasının altından geçen dereye karışan atıkların, Ayvalık ve çevresinin sulama suyunu sağlayan Madra Barajına karıştığı ileri sürülürken, maden yetkilileri iddiaları yalanlamıştı. Cuma günü Karaayıt’ta bir araya gelen yaşam savunucuları, bir çevre felaketi yaşadığına dikkat çekerek bakanlığın aradan geçen süreye rağmen herhangi bir açıklama yapmamasını ve önlem almamasını eleştirdi.

Ayvalık Tabiat Platfotmu öncülüğünde düzenlenen, çevre ilçelerden yaşam savunucuları, Ayvalık belediyesi temsilcileri, köylüler ve vatandaşların katıldığı etkinlikte yapılan açıklamada, “Bu yılın başında yine aynı madende atık depolama alanı çökmüş ve zehirli atıklar Madra Barajı’na bağlanan dereye dolmuş, şirket atık depolama alanının çevresine beton bloklar koyarak sözüm ona önlem almıştı. Gerekli olan denetimler ve cezai yaptırımlar uygulanmadığını yaşanan ikinci felaketle görmüş olduk. Tüm Dünyanın kuraklıkla mücadele ettiği bir dönemde, çevrenin en önemli su varlığı olan Madra Barajı’nın yaşadığı büyük kirlilik, başta ekmeğini bu topraktan çıkaran köylünün, Ayvalık Halkının ve tüm canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Bu baraj, Ayvalık, Altınova, Bergama ve Dikili’deki verimli tarım alanlarını sulamak ve Ayvalık’ın içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Su varlıkları titizlikle korunmalıdır.

“KÖY MERASI ÇED OLMAKSIZIN KULLANILIYOR”

Karaaayıt Köyü’nün meralarına el konularak kurulan zenginleştirme tesisinin Madra Barajına sıfır konumdaki açık ocak kısmı yıllardır ÇED’den muaf olarak işletilmektedir. Maden ocağının kendisi baraj için büyük tehlike arz etmektedir. Doğal yaşamın, şirketlerin kârı uğruna feda edilmesi, kabul edilemez! Bilfer Madencilik’in çevrede yarattığı tahribat tek değildir. Bölgede bulunan 6 tane köyün sularında yüksek oranda arsenik çıkması nedeniyle ilçe sağlık müdürlüğü tarafından bu sulara içilemez raporu verilmiş, kamuoyu baskısı üzerine BASKİ tarafından arsenik arıtma sistemi kurulmak zorunda kalınmıştır. Arseniğin sulara karışması için patlatma-sondaj gibi faaliyetler yürütülmesi gerekmektedir ve ne tesadüftür ki bu köylerin tam merkezinde bu maden vardır. Madenin yarattığı gürültü ve toz, Karaayıt köylülerini olumsuz etkilemekte, rüzgarlı havalarda köy toz baskısı altında kalmakta, hayvanlar düşük yapmakta ve ölmektedir. Yağışlı havalarda yağmur suları ile atıklar yeraltı sularına sızmaktadır. Sürekli genişleyen ve doymak bilmeyen madenin göz koyduğu meralar, mera komisyonunun oldubittileri ile köylüden alınarak madenciye tahsis edilmekte, halkın çıkarları değil şirket korunup kollanmaktadır.

“SERMAYEYİ DEĞİL DOĞAYI KORU!”

Şirketin 2020 yılında başvurduğu, “Ayvalık Bilfer Maden Atıkları Düzenli Depolama Tesisi Projesi” için ise tüm itirazlara rağmen “ÇED Olumlu” kararı verildi. Ayvalık Tabiat Platformu ve Ayvalık Belediyesi tarafından açtığımız dava aleyhimize sonuçlansa da, temyiz hakkımızı kullanarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Hukuksal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Su havzalarında ve korunan alanlarda asla maden işletmeciliği yapılmaması gerektiği yaşanan bu fekaletle bir kez daha açığa çıkmıştır. Doğal yaşama yönelen bu saldırı karşısında doğanın, kuşun, karıncanın, çiçeğin, insanın haklarını savunmaya hep birlikte devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Karaayıt köylüsü yalnız değildir! Buradan, Karaayıt Köyü’nden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’nı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Balıkesir Valiliği’ni, Cumhuriyet Savcılığı’nı acilen bir kez daha göreve çağırıyoruz.

Felaketin boyutları incelensin, Madra Barajı, dere ve civar sularda ağır metal ve kirlilik tahlilleri yapılarak sonuçlar kamuoyu ile paylaşılsın ve gerekli önlemler alınsın, Çevre felaketine yol açan sorumlular tespit edilerek yargılansın, Bilfer, “Ayazmant Demir Madeni Projesi” ruhsatı iptal edilsin ve acilen kapatılsın. Maden ve atık alanı ivedilikle rehabilite edilsin.” denildi.