Nilgün KAYA
Köylülerin ve yaşam savunucularının mücadelesi olumlu sonuç verdi. Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Mera Komisyonu, Karaayıt ve Bulutçeşme meralarının maden atık deposu olmasına izin vermedi.
Tarım ve hayvancılıkla geçinen Ayvalık Karaayıt köylüsü ile Bulutçeşme köylüsünün hayvanlarını otlattığı merası Bilfer Madenciliğe tahsis edilmek istenmesi üzerine mücadeleye başlayan köylüler, Ayvalık Kent Konseyi, Ayvalık Tabiat Platformunun da aralarında bulunduğu yaşam savunucularının desteği ile köye ait meranın gerçek sahibinin köylü olduğuna dikkat çekti. Meranın köylüde kalması için imza kampanyası başlatıldı.
Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde 9 Nisan günü yapılan mera komisyon toplantısında, meranın maden şirketinin atık deposuna dönüşmesi kabul edilmedi. Toplantıya Karaayıt Köyü muhtarı Bayram Kaçar ve Bulutçeşme muhtarı Hüseyin Bulut ile birlikte katılan Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun, ” Mera köylüde kaldı. Tahsis değişikliği yapılmadı. İl mera komisyonu köylünün ve yaşam alanlarının yanında oldu. Komisyona gösterdikleri hassasiyet, başta köylü olmak üzere tabiat platformu, yerel yönetim ve bu mücadeleye katkı sağlayan herkese teşekkür ediyoruz.” Dedi.
“KARAAYIT KÖYÜ KAZANDI!”
konuyla ilgili Ayvalık Tabiat Platformundan yapılan açıklamada, “Bilfer Madencilik’in Ayvalık- Karaayıt Köyü merasından yer alma talebi, İl Mera Komisyonu tarafından reddedildi. Balıkesir İl Tarım Müdürlüğünde, 9 Nisan 2021 tarihinde toplanan İl Mera Komisyonu, Bilfer Madencilik’in atık deposu olarak kullanmak istediği mera alanın, Karaayıt Köyü’nün kullanımında kalmasını uygun gördü.
Bilfer Madencilik, “Ayvalık Bilfer Atık Düzenli Depolama Tesisi Projesi” için 2019 yılında hazırladığı başvuru dosyasında, Karaayıt köyü merasından yer tahsisi telep etmişti. Bilfer Madencilik, Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, Karaayıt Köyü Mevkiinde işlettiği “Ayazmant Demir Cevheri Zenginleştirme Tesisi” nden çıkan atıklar için hazırladığı projede, Karaayıt Köyü merasının 90.000 metrekarelik bölümünü, atık depolama alanı olarak kullanmak istiyordu.
2008 yılından bu yana madenin yarattığı yıkımın canlı tanığı olan Karaayıt halkı, köyün mera alanın bir kez daha gasp edilmesine isyan etti. Bilfer Madencilik 1950 lerden kalan ruhsat izniyle, ÇED muafiyetinden yararlanarak Madra Barajı dibindeki Ayazment Demir Madeni Ocağı’ndan çıkardığı cevheri işlemek üzere 2008 yılında Karaayıt köyü merasından 125 dönüm yer almış, demir zenginleştirme tesisini kurmuş, Karaayıt halkı ve Ayvalıklı yaşam savunucularının 1. ÇED iznini iptal ettirmelerine rağmen 2. ÇED iznini de alarak çalışmayı sürdürmüştü. Şimdi de köylünün keçisini, koyununu otlattığı merayı atık deposu olarak kullanmak istiyordu. Hem de, “Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz” diyen, 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesine rağmen.
Karaayıt halkı bu duruma isyan etti. 15 Ekim 2019 tarihindeki Halkın Katılım Toplantısını yaptırmayarak köylerinde madeni istemediklerini bir kez daha açıkça ifade ettiler.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yeni atık projesine ÇED OLUMLU kararı vermesi de, Karaayıt halkını ve yaşam savunucularını mücadeleden vazgeçirmedi. “Karaayıt Köyü merası halkındır” diyerek başlattığımız kampanya, kısa sürede 2 bini aşkın imza ile ses getirdi. Karaayıt halkı ise mera tahsisi yazısında olumsuz oy kullanarak Bilfer’i köylerinde istemediklerini bir kez daha gösterdi. İl mera komisyonu da bu hassasiyetleri gözeterek aldığı kararla, köye ait meranın gerçek sahibinin köylü olduğunu göstermiş oldu. Bir kez daha “yaşam savunucuları” kazandığı için çok mutluyuz. Bu sonuca ulaşmamızda emeği geçen Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin başta olmak üzere Ayvalık Kent Konseyine, STK’lara, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilciliğine, ÇED dosyalarını inceleyerek görüşlerini yazan Jeoloji Mühendisi Doç. Dr. Murat Kavurmacı ve Jeofizik Yüksek Mühendisi EGEÇEP Bilim Kurulu Üyesi Erhan İçöz hocalarımıza, gönüllü olarak desteğini sunan Av. Filiz Sonsuz’a, haberlerimizin medyada yer almasını sağlayan yerel ve ulusal basın mensuplarına, Karaayıt köylüsü, Ayvalık halkı ve tüm yaşam savunucusu dernek- platform ve bireylere ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.” denildi.
