‘DENİZ’LER, ŞAFAK VAKTİNDE DENİZE KARANFİL BIRAKILARAK ANILDI

Nilgün KAYA

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilişlerinin 48. yıldönümünde, Ayvalık’ta şafak vaktinde anıldı. Çamlık Paşa Limanında biraraya gelen Ayvalık Demokrasi Güçleri,

68 kuşağının gençlik hareketi liderlerinden olan ve yargılandıkları sıkıyönetim mahkemesince idam cezasına çarptırılan ve 6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan için Ayvalık’ta anma töreni düzenlendi.

Paşa Limanı’nda saat 06.00’da bir araya gelen Ayvalık Demokrasi Güçleri, deniz kıyısında saygı duruşunda bulundu ve denize kırmızı karanfiller bırakılarak anma etkinliğini tamamladı.

“EGEMENLER, AYRICALIKLARINI KORUMAK İÇİN SÖMÜREN BAŞKA BİR ŞEY VAT ETMİYOR”

Yapılan ortak açıklamada, “Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş. Bugün Türkiye gençliğinin eşit, özgür bir gelecek özleminin üç savaşçısı olarak 48 yıl önce 6 Mayıs 1972’de idam edildiler. Denizlerin anti kapitalist anti emperyalist mücadele yolunda Türkiye gençliği yürümeye devam ediyor.
Çünkü onları idam eden egemen sınıf burjuvazinin hakimiyeti bugün de dünya işçi sınıfı ve halklarına kan kusturmaya devam ediyor! Korona salgını tüm dünyayı kasıp kavuruyor. Emperyalistler ise tüm zorbalığıyla dünya halklarına zulüm, gözyaşı ve ölüm getirmeye devam ediyor.
Ne ücretsiz ve erişilebilir sağlık ne de ücretli izin ve yaygın test talepleri karşılanıyor.
Egemenler kendi çıkarları için başka ülkelerin topraklarında askeri güç bulundurmaya, halkları kendi boyunduruğu altına almak için saldırılarına devam ediyor.
İşçiler ve emekçiler egemenlerin sömürü politikaları altında ölümle yüz yüze çalışmaya zorlanıyor.
Gelişmiş kapitalist ülkelerin çoğunda salgın emekçiler arasında sömürü politikalarından kaynaklı hızla yayılıyor. Bu ülkelerle askeri, politik ve ekonomik anlaşmalar için Türkiye halkları ölüme sürükleniyor.
Dünyadaki emperyalist kapitalist egemenlik gençliğin bugününü ve geleceğini karartıyor.
Genç işsizlik artıyor, temel yaşam giderleri karşılanamaz hale geliyor, eğitim sistemi tamamen
paralı hale geldiği gibi gençliğin hiçbir ihtiyacına yanıt vermiyor!
Bu ülkenin işçi gençleri canları pahasına salgın koşullarında işten atılma korkusu ile çalışmak zorunda bırakılıyor.
Bağımlı kapitalist bir ülke olan Türkiye’de gençliğin payına ise işsizlikten, karanlık bir gelecekten, sağlıksız bir yaşamdan, emperyalist plan ve çatışmaların gölgesinde yaşamaktan başka bir şey kalmıyor. Egemenler tüm ayrıcalıklarını korumak için işçilere, gençlere ve kadınlara baskı ve sömürüden başka hiçbir şey vaat etmiyor.
Denizlerin son sözlerinde vurguladıkları Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesi bugün Türkiye gençliğinin gelecek mücadelesidir. Tüm Türkiye gençliğini geleceği kazanmak için Denizlerin bizlere devrettiği mücadeleyi güçlen direnmeye, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için örgütlenmeye çağırıyoruz.”denildi.