“AYVALIK, CUNDA’DA JES İSTEMİYORUZ”

Nilgün KAYA

Balıkesir’de aralarında Ayvalık’ın Cunda Adasının da bulunduğu 11 alanın jeotermal amaçlı arama ve işletmesi için ihale edilmesine yönelik karar Ayvalık’ta tepkiyle karşılandı. ‘Ayvalık Cunda’da Jes’e Hayır’ yazan dilekçelerini Balıkesir Valiliğine gönderen yaşam savunucuları, Balıkesir Jeotermal ihalesinin iptal edilmesini istedi.

20 Ocak Pazartesi günü, Ayvalık Kaymakamlığı önünde buluşan Ayvalık Tabiat Platformu ve vatandaşlar,  Balıkesir Valiliği’ne dilekçelerini gönderdi.

“ÇEVRE FELAKETLERİNE YOL AÇACAK”

Jes’lerden kaynaklanan sorunlar ve bölgenin önemine dikkat çekilen dilekçede ‘Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Manyas, Bandırma, Balya, Sındırgı ve Susurluk ilçelerinde, 11 adet sahada, Ayvalık ve civarında 3963,55 hektar alan, Burhaniye ve Edremit civarında 4669,82 hektar olmak üzere toplam 30 Bin hektar üzerinde bir alanın Başkanlığınızca 21.01.2020 tarihinde ihaleye çıkartılacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu alanlardan elde edilecek jeotermal kaynak ile Bölgede jeotermal enerji santrallarının hedeflenmesinden kaygı duyuyoruz. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, Doğal Sit Alanlarıyla turizmin gözbebeği olan Ayvalık ve Cunda Adasının, tarihi Adremitteion’un, Burhaniye’nin bereketli Çoruk Ovasının, yoğun tarımın yapıldığı Edremit’in Çıkrıkçı ve Bostancı Köylerinin jeotermal enerji santrallarına heba edeceğinden endişe ediyoruz. Bölgemiz Dünya çapında ünlenmiş bir zeytin-zeytinyağı bölgesidir. Coğrafi işaretlerini almıştır. Zeytin dışında her türlü sebze ve meyveyi yetiştirmektedir. Bu bölgeler enerji uğruna gözden çıkarılamaz.  Bölgemizde jeotetrmal enerji santralları kurulması durumunda: Halkın birinci derecede geçim kaynağı olan zeytinin verimi ve kalitesi düşecek ve kuruyacak, diğer tarım ürünleri etkilenecek,  Jeotermal atık suları ile Edremit Çayı, Üyücek, Kadıncık, Karınca, Nikita Dereleri ve deniz kirlenecek ve canlı yaşam yok olacak, Jeotermal santrallarından ve bacalardan salına gazlar ile körfezin hava kalitesi bozulacak, Körfezi çürük yumurta kokusu saracaktır. Aydın Kızılcaköy’de, İzmir Tire Başköy’de, Manisa Salihli ve Alaşehir’de yaşanan tecrübeler göstermiştir ki; yenilenebilir enerji diye savunulan JES’ler insana ve doğaya zarar vermektedir. JES’lerin zararları: Jeoetermal Santrallerinde buhar dışarıya verilmektedir. Bu buharın içinde karbon dioksit ve hidrojen sülfür ile düşük konsantrasyonlarda metan, hidrojen, kükürt dioksit, amonyak ve partikül madde vardır. Bu gazlar havaya karışmakta ve hem insan sağlığı, hem de tarıma zarar vermektedir. Ayrıca JES’ler havaya değişen miktarlarda Radon gazı karışmasına neden olurlar. Radyoaktif ve kanserojen olan Radon gazı insan sağlığını ciddi biçimde tehdit etmektedir. Yeraltından çıkarılan sıcak su yeniden yeraltına verilmelidir, ancak JES işletmecisi firmalar daha düşük maliyetler nedeniyle sıcak suyu yakındaki dere ve arazilere dökmektedir/ Bu da suların ve toprağın kirlenmesine, zehirlenmesine, ısınmasına, tuzlanmasına, bor ve arsenik artışına yol açmaktadır. Tesiste kullanılan akışkanın yer altına ya hiç ya da yeterli miktarda verilmemesi nedeniyle,  yer altında boşluk oluşmakta ve bu boşluklar zamanla çökmektedir. Yer altından akışkan çekilmesi ve akışkanın yeniden geri basılmaması deprem hareketlerini tetiklemektedir. JES doğal su kaynakların rezervini aşırı tüketmektedir. Gelecekte yaşanması öngürülen iklim değişikliği ve kuraklığın etkisi sebebiyle yerüstü suyu kaynaklarında önemli bir azalma olacağı öngörülmektedir. Miktar ve kalite bakımından yeraltı suları, insan tüketim amaçlı içme suyu temininde tek ve güvenilir kaynaktır. Yıkıcı olaylar ve kazalar; Jeotermal faaliyetlerin çeşitli aşamalarında, kuyu püskürmesi, patlama, borularının yırtılması, türbin kusurları, yangın gibi etkenler çeşitli çevre felaketlerine yol açmaktadır. Bu nedenlerle, bölgemizin tarım ve turizm faaliyetlerinin, yediğimiz gıdanın, içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın olumsuz etkilenmemesi için bölgemize jeotermal enerji santralı amaçlı arama ve işletme ruhsatı verilmemesini, 21.01.2020 tarihinde yapılacak olan ihalenin iptal edilmesini arz ederiz. ‘ denildi.