MADENE KARŞI 5 BİN İMZA

Nilgün KAYA

Ayvalık’ın Altınova Mahallesi’nde denizde yapılmak istenen maden araması için ÇED (Çevre Etki Değerlendirmesi) toplantısına, yerel yönetim, yaşam savunucuları ve halk tarafından izin verilmezken, Madene karşı Kent Konseyi tarafından başlatılan imza kampanyası tamamlandı.

Ayvalık Kent Konseyi tarafından bölge halkının talebiyle başlatılan imza kampanyası sonucunda, kısa sürede 3500 ıslak imza toplandığı, Change.org da açılan kampanya ile birlikte 5000’in üzerinde imzaya ulaşıldığı açıklandı. Altınova denizinde madene karşı toplanan imzaları, Aksaray Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Hidrojeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Kavurmacı’ya ait 5 sayfalık bir raporla birlikte; Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Kaymakamlığına ileten Kent Konseyi Başkanı Filiz Karayelli, mücadelenin devam edeceğini söyledi.

Kent Konseyi tarafından başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere ilgili kurumlara gönderilen dilekçede, ‘Balıkesir ili Ayvalık ilçesine bağlı Altınova mahallesinde Madra çayının milyonlarca yıldan beri getirdiği alüvyon ile deniz içinde oluşan ve koruma altında olan Altınova kıyı kumulunda, toplam 21.712,47 ha’lık alanda demir cevheri (Manyetit) arama ve çıkarma faaliyeti yapmak için başvuran İzmir Aliağa merkezli Orhan Kandemir’e ait ‘Densan Madencilik San ve Tic A.Ş’ adlı firmanın projesini değerlendiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED süreci başlatıldığını 17 Eylül tarihinde duyurdu. Proje kapsamında, Altınova sahillerinden başlayarak Sarımsaklıya kadar yaklaşık 15 kilometre alanı kapsayacak olan ve yazlık sitelerin yer aldığı kıyılarda, konutlara 50-350 metre ve kıyıya çok yakın bir mesafeye kadar olan alanda demir madeni arama-çıkarma izni talep ediliyor. Bu faaliyet sırasında gemiye monte edilen jet pompası yardımıyla denizdeki sulu kumun emilerek çekilmesiyle deniz dibi alt üst edilip, işaretlenen tüm alanın tabanındaki bentosun yok olması ve biyo kütle kaybına sebep olunması söz konudur. Salım ve sirkülasyona göre oluşacak çukur bölgeler nedeniyle deniz tabanında meydana gelecek değişimler yüzünden Altınova kıyı kesiminde yaklaşık 30 yıldan bu yana devam eden kıyı erozyonu daha da artacaktır.  Altınova kıyı kesiminde devam eden kıyı erozyonu bugüne kadar yaklaşık 4000 dönüm arazinin sular altında kalmasına neden olmuştur. Kıyı şeridinde bulunan yazlık evlerin bahçelerine kadar kara içerisine ilerleyen deniz; bölgede büyük risk oluşturmaktadır. Son 20 yılda yaklaşık 100 metre genişliğinde kara, deniz tarafından işgal edilmiştir. Kıyı erozyonunu önlemek amacı ile deniz sahanlığında inşa edilen 59 adet dalga kıran tehlikenin boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır. Ruhsat sahası bölge kıyı erozyonu etki alanı içerisindedir. Bu alanda son 10 senede kum adasının ve sahil şeridinin yok olduğu görülmektedir. Yapılacak uygulamaların jeolojik ve hidrojeolojik anlamda deniz tabanında rölyef değişimi ve malzemenin mühendislik özelliklerinin kötüleşmesi açısından olumsuz etki yapacağı ve kıyı erozyonunu artırıcı yönde etki edeceği açıktır. Kaldı ki 1/100.000’lik Çanakkale – Balıkesir planlarında bölgenin tarım alanı ve turizm alanı olarak belirtilmiş olması da maden aranmasına engeldir. Ülkemizde madenciliğin yarattığı yıkımlar ortadayken, sahilin bugünkü yapısının bozulması Altınova ekonomisini de olumsuz etkileyecektir. Ege sahillerinin en el değmemiş bölgesinde, yüzlerce ailenin yazın şehirlerden kaçıp nefes aldığı, emekli insanların kışın da huzuru bulduğu Altınova’da, hem de denizde böyle bir madencilik faaliyetine göz yumulması, kabul edilmesi, izin verilmesi düşünülemez. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu projeyi iptal etmesini, Altınova denizini biz sahiplerine bırakmasını istiyoruz. Konuyla ilgili Ayvalık Kent Konseyi olarak bölge halkının talebiyle başlatılan imza kampanyası neticesinde kısa bir sürede 3500 ıslak imza toplanmış, Change.org da açılan kampanya ile birlikte de 5000’in üzerinde imzaya ulaşılmıştır. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yukarıda belirttiğimiz bölge ile ilgili sakıncalar ve ekte sunduğumuz Aksaray Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Hidrojeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. M. Murat Kavurmacı’nın bilimsel raporunu da dikkate alarak ÇED sürecinin iptalini ve denizde maden aranmasına engel olunmasını talep ediyoruz’  denildi.