“AYVALIK, GÜCÜNE GÜVENMESİ GEREKEN BİR BAŞARI ÖRNEĞİ”

Nilgün KAYA

Ayvalık Ar-Ge tarafından düzenlenen ‘Katılım esaslı Ayvalık Kentsel Koruma ve Geliştirme İlkelerini Belirleme Çalıştay’ı kapsamında Akademi- halk buluşması düzenlendi. Şeytan’ın Kahvesi’nde yapılan etkinlikte,  öğrencileri Ayvalık’a koruma önerileri sunarken, 19 yy’da küçük imalathanelerde başlayıp uluslar arası çapta bir endüstriye dönüşen zeytin kültürü hatırlatılarak Ayvalık’ın değişen zaman ve koşullara uyum sağlayan bir başarı örneği olduğuna dikkat çekildi.

“AYVALIK’IN BAŞARISI GÖZ ARDI EDİLEMEZ”

Akademi-Halk buluşması, MSGSÜ Şehir Bölge Planlama Bölümünden Kent Planlama Tarihi alanında çalışmalar yapan Doç. Dr. Rıfat Akbulut’un ‘Gücüne Güven; Değişen zaman ve koşularda değişmeyen bir başarı örneği olarak Ayvalık’ başlıklı sunumu ile başladı. Küçük imalathanelerde başlayan zeytinin Ayvalık’taki yolculuğunun uluslar arası piyasaya uzanan serüvenini anlatan Doç. Dr. Akbulut, “Burada 19. yy Şark’ının imkânları ölçüsünde bir sanayi devrimi başarılmış. Küçük bir taşra yerleşmesi kendi imkânları, kendi katılımcı karar merkezi ile toplu bir hareketle fırsatları değerlendirmiş. Uluslararası çapta bir endüstri kenti kurulmuş, bu göz ardı edilemez bir başarı öyküsüdür” dedi.

“BİZ ASLINDA BİLGİYİ KORUYORUZ”

Koruma konusunun Türkiye’de geniş bir alanda bir avuç entelektüel’in fantezisi olarak algılandığını ve abartılı bulunduğunu belirten Doç. Dr. Akbulut, “Ne için koruyacağız? Bu bir imaj meselesi mi yoksa geçmişe dönük özlem mi? Belki hepsinin etkisi vardır ama onun ötesinde şu var biz aslında bilgiyi koruyoruz. Bir nesnenin, binanın fotoğrafını çekebilirsiniz ama unutmayın o nesne ve bina kaybolursa geleneksel mimarinin çok ince detayları; hangi şartlar altında, kimler tarafından, hangi malzemelerle yapıldığı gibi barındırdığı birçok bilgi de yok olur. Ayvalık 100 yıl içinde iki kez nüfus kaybediyor. İlki Mübadele. Kente gelen insanlar, kendilerinin inşa etmediği bir şehir buluyor ve bu insanlar bu şehri koruyor, sahip çıkıyor, aynı yaşam birikimini sürdürüyorlar. Yadırgamıyorlar yani adapte oluyorlar. Ayvalık, ilk imar planı 1850 yılında yapılmış bir kent. Hatta Ayvalık kent planı Cumhuriyet’in ilk kent planları arasında. 1930 yılında yapılmış, başkent Ankara’dan bile önce. Neden? Ciddi mülkiyet sorunları yüzünden. Ayvalık için 15 ayrı kent planı yapılmış. Bunlar başarılı uygulamalar. 76’da ilk sit kararları geliyor ki çok doğru kararlar. Ayvalık bu anlamda aslında Türkiye’de bir koruma mitosu haline geliyor. Kendi kendini tanıtan ve yaşadığı çevreyi koruyan bir yer olarak mitos haline geliyor Ayvalık. Bugün Türkiye’de başarılı koruma örneği olarak Ayvalık’ı alkışlıyor ve korumaya devam etmek istiyoruz” dedi.  Akbulut, Ayvalık’ın son 2 yüzyıl içinde her zaman değişen zamana ve koşullara kendini uyarlayabilen bir başarı örneği olduğunu vurguladı.

“BU BÜYÜME RİTMİNDE DEVAM EDİLİRSE AYVALIK BU COĞRAFYADA SIKINTI YAŞAYACAK”

MSGSÜ Enformatik bölümünden Ayvalıkta arazi kullanımı çalışmalarında, harita ve belge üreten analizlerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Seher Başlık, Ayvalık’ın nasıl bir coğrafyada yer aldığı konusunda ayrıntılı bir sunum yaparak bu coğrafyada nasıl büyümesi gerektiği sorusuna yanıt aradı. 1960 yıllarda kent merkezi ve arazi kullanımı konusundaki verilerle 1976 ve 2015 yıllarındaki verileri karşılaştıran Yrd. Doç. Dr. Seher Başlık, 1960’larda korunan mütevazı bir kıyı kenti olan Ayvalık’ın 1976’da kentsel fonksiyon değişimi ile birlikte büyümeye başladığını, kuzeyde ortaya çıkan yeni yerleşimlerle birlikte zeytinlik alanların, tarım alanlarının büyük ölçüde yok edildiğini verilerin ortaya koyduğunu belirtti.  Başlık, “ Bugün kente girdiğinizde bunun hissediyorsunuz. Düzenli bir büyüme ve gelişme yok. Oysa Ayvalık’ın çok güzel bir tasarımı var. Zaman içinde bu güzel tasarım yerine büyük parsellerde kullanım olmuş. Kentin büyümesine dair önerebileceğim şey; Ayvalık’ın kendine has bir yapısı var ve Coğrafya bunu kaldırıyorsa gelişme böyle olmak zorunda. Yani doğayla saygılı, parsellerin büyük olmadığı yerleşimler olmalı. Bu büyüme ritmi ters çevrilmeli ya da bir şeyler yapılmalı. Bu büyüm ritminde devam edilirse Ayvalık bu coğrafyada sıkıntı yaşayacak. Bu şekilde büyüdüğü takdirde bu coğrafyaya zarar verilmiş olur” dedi.  2 yıldır Ayvalık çalışan MSGSÜ Şehir Bölge Planlama Bölümü öğrencileri kentle ilgili tespit ettikleri sorun ve strateji önerilerini paylaşması ile etkinlik sona erdi. 17 Haziran Cumartesi günü saat 17.00’de Şeytan’ın Kahvesi’nde düzenlenecek Akademi- Halk buluşmasında bu kez ‘Hafızada kalan Ayvalık’ konusu ele alınacak.